Gün ortasından, gece yarısına
Hasret ve kederden
Kan ve ateş akardı nehirler
ELLERİM…!
Cansuyu çeker,
gönül kuyusundan,
Sulardı köklerini;
kor akan nehirler üzerine
serin gölgeler düşüren
o salkım söğüdün…
Umuda böylesine bel bağlama demiştim;
Taş olursun Niobe…!
Ağlayamazsın bile!
Umudun son kırıntısı ile
buhar olur gözyaşın,
yiter gider,
beyaz bir bulut içinde
Kenetlenir sonra dişlerin
Dilin ağzında tutsak…
Söz de yiter,
Nemli taş duvarlarda yankılanır
Usul usul çekilir tınısı,
Sedası biter,
Kaybolur kör bir kuyu dibinde…
O kocaman gözlerini gördüm Niobe
Gözlerin;
Kan çanağında kara üzüm tanesi
Gözyaşınla uçmadan önce,
Son umut kırıntısı batmış bebeğine.
Kan döker bu yüzden
Yaş yerine…!
Kan…!
Yanaklarından süzülüp
Bir yol bulur
mühürlü taş dudaklarından
İnce ince sızar yüreğine
kara üzüm salkımı,
öylesine,
kırmızı…
Yüreğin ne büyükmüş Niobe…!
Ne çok kan aktı oysa
Dolar da, taşmaz yine..
Ellerin;
Taş değil miydi Niobe?
Ellerin taze ekmek içi,
beyaz ve sıcak…
Neşe yoğurur
yaşam hamurunda
Ellerin ki;
İşe koşulduğunda,
Hantal ve mahir…
Bulut basarken yaralara
Şefkatli, serin
Geceleri narin,
Oynaşır,
Yar koynunda ak güvercin…
Vedalara sallanırken
Hasrete hüzün süzen ellerin.
O eller örer umudu ilmik ilmik
Ve kendi boynuna geçirir her ilmiğin…
ELLERİM…!
Ellerim ölmüş Niobe
Ah ellerim ölmüş…! ! !
Yatar kucağımda
Kanadı kıpırtısız kuşlar gibi
Dingin…
Kayıt Tarihi : 1.11.2005 17:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Paylaşımınızı beğeni ile okudum
sözleri çok etkileyici
kutlamamak elde değil
kutlarım başarılı çalışmanızdan dolayı
yüreğine ellerine saglık hep böyle
değerli vede güzel paylaşımlar buluşalım
nice şiirlere
Yatar kucağımda
Kanadı kıpırtısız kuşlar gibi
Dingin…
TÜM YORUMLAR (9)