Ninni
Gece, odanın üzerine ince bir tül serdi
perde kıpırdamadı, kandil azıcık soluk
ahşap komodinde bakır bir ibrik
su, uykunun dilinde fısıldar gibi durdu.
Saçlarına kına kokusu sinmiş
alnında yorgun çizgiler sönmüş
göğsün ağır değil, usul usul iner çıkar
nefesin yasemine benzer, tenhada açar.
Pencerenin gerisinde selvi bekler
ay, avlu taşına süt gibi düşer
şadırvandan damlayan su sesinde
saatler aceleyi bırakıp yavaşlar.
Ey uyku, misafir ol
kapıyı gıcırdatma, eşiği incitme
kirpiklerine hafifçe kon
adını anmadan onu dinlendir.
Dünya peşini bıraksın bu gece
konuşulmamış sözler kapıya varsın
içeri girmesin, dışarıda dursun
gözünün kenarındaki ince sızı da kalsın
Ben yanında nöbet tutarım
kedi halının kenarında kıvrılır
rüzgâr perdeyi değil, suskunluğu okşar
odanın gölgesi yerini bilir.
Bazen düşünürüm, bu sessizlik
uyku mu, kalbin derin bir sahili mi
taşta adı gibi serin duran bir sükûn mu
ama susarım seni uyuturum.
Sabaha karşı ilk ezan dokunur havaya
mahya yazısı göğe kısık bir söz bırakır
sen yine de uykundan eksilme
gün, acele etmeden gelir.
Uyku, sen onu sakla
göz kapaklarının içindeki küçük akarsuda
kin kalmasın, keder kalmasın
yalnız ferahlık kalsın.
Ve sen , uyumaya devam et
geceyi düzeltir gibi uyumaya
ben fısıltıyla bir ninni söylerim
adını anmadan, kalbine en yakın.
Ninniler bırakırım
Kayıt Tarihi : 23.9.2025 02:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!