Mavi patiskaları severdin hep
Başında bin bir çiçek bin bir renk başörtü şeklinde rengarenk
Dara düştü mü annem başımızda biterdin hemen
Bursa,Maraş,İstanbul senin yanında geçti zaten
Senle tanıştım Anadolu’yla
Annem oldun yıllarca
Annemin annesi olman yetmezmiş gibi bana
Senden öğrendim don yıkamayı, örgü örmeyi
Hep derdin zaten gün gelir yalnız kalırsan eğer bakarsın kendi bedenine
Gün geldi bir gün yalnız kaldım bilmeden
Soğuk bir gündü yıl doksan iki
Duyduğumda ağlamak isterdim hemen
Olmadı olamadı engelledin sen istemden
Fatih camiinin Arnavut kaldırımlı meydanında koşarken
Suçluluktu çocukluğumu çevreleyen
Günler sonra ağladım
Yıllar sonra mezarının yollarını arşınladım
Şadırvanlarında su topladığımız yedi camiyi sensiz dolaştım
İstanbul’a beni sen attın ondan da kaçtım
Ton ton yanaklarını öperken çektiğin ızdıraplara ben bile dayanamazken o zamanlarda
İyi ki öldün yoksa üzülmene dayanamazdım
Mavi patiskaların yerini masmavi çiçekler aldı zaten
Hepside mezarını kucaklayıp aileden birilerinin gelişini beklerler
Gecede olsa, sarhoş da olsa,kafir de olsa
Kayıt Tarihi : 8.4.2006 04:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdal Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/08/nine-6.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!