Sisli bir gecede;
Dem salmış gökyüzünün şahitliğindeyim bu akşam.
Sevgilim,
Kirpiklerine kâkül değmiş sırma saçlarını özlüyorum.
Ve elâ gözlerinin aşk ile bakmasını arıyorum;
Yalnızlığın pranga vurmuş dört bir yanında.
Şimdi, vurgun yemiş balıklar misâli sürükleniyor anılar.
Yakıyor sine-i sad gibi yüreğimi sana yazılmış olan tüm Şiir'ler'de;
Ne serden geçiyor seni özlemiş yüreğimin aşk kırıntıları,
Ne de, esaretine hasret kalmış bir boğaz kenarının yalnızlığı!
Gecenin seyrinde, bir balıkçı teknesinde Yakamoz'a verilmiş sözler,
Uğrunda terkedilmiş şarap kadehlerinde, yokluğunun acımasızlığı.
Bir sonbahar matemi gibi düştü üzerimize bu mesafeler.
Her adımında sana yaklaşırken, uzaklaşmada buluyorum kendimi.
Ve her geçtiğimde Galata'dan, Masumiyet Müzesi'nden, İstinye Sahili'nden,
Kilit vurulmuş yeminlere, seni anlatıyorum.
Ancak böyle olurdu karanlığın büründüğü sessizlik ve sensizlik!
İstanbul,
Ey İstanbul! Her aşkı sırlara kilitlemiş uyuşuk taş toprak...
Bana onun güzelliğinden söz etmeyi bırak!
Kirlenmiş duyguların ıssızlığa not düştüğü bir arafta,
Ve ben şimdi; ruhumu, bedenimi, kalbimi yazıyorum.
Yedi tepeli şehrinde bıraktığım o gonca gülü,
Ay ışığının ardına gizliyorum.
Eren KOR
20.05
28.05.2024
Kayıt Tarihi : 28.5.2024 20:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nilüfer Saçlı Kadın'ım tek bir Şiir'in ismi değil, Başlık altında ki yazılan ve yazılacak olan tüm Şiir'lerin genel adıdır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!