Gel otur soframda,
Yemek yemesende olur.
Sohbetini kat aşima,
Sesini duysamda olur.
Can dost arkadaş,
İçimdeki fırtınayı,
Hissederek yaşamayı,
Zamanlı zamansız
Sarılmayı;
Ellerinle oynamayı,
Yanağına dokunmayı,
Yaşamı hep vurgundu,
Gelen giden de vurdu,
Sürenin sonu da yoktu
Uzandığı her elin,
Soğukluğu dondurdu..
Buz gibi bir havada.
karın,kışın ortasında,
Kaldırımın kenarında,
Daha yolun başında,
Çocukluğu katledilmiş,
Kazanç kapısına.
Ben bile şaşırıyorum kendime,
Garip; Bu sevgi seli niye..?
Cevabı'da yok'ki..
Korkutuyor beni'de
Girdim bir girdap tüneline,
Dipsiz kuyuya bakar gibi ardından,
Gölgene uzandı elim, asılı kaldım.
Hüznünse içimde tutuklu,yutkunamadım...
Söz verdim kendime,ağlamıyacağım,
Dayanması güç, tutması zor olsa bile,
Gece gündüz bir oldu,
Olmayacak sabahlara,
Doğmayacak güneşe,
Artık veda vakti şimdi.
Yarım kaldı her heves,
Canın canımdan'da öte,
Canımsın canımın için'de.
Gülsem'de bazen kendime
Hala..!
Cözemedim..!
Nasıl.? Bir şeyse..!
Sevda kullanılan,
Kırılacak cam değil.
Beden boya posa denk,
Tezgah ta satılık değil.
En büyük meziyet;
Sevmesini bilmektir.
Aşk..! Dudak'ta elde degil;
Yürektedir....
Kulun kibiri ne haddine,
çok ilginç bir kişiliğe sahip olmalısınız aslında haklısınız sanırım üç kitabı ısız bir adada yıllarca okumak =)) baya bi komik olurdu