Rüzgarlara karıştır
Sevdana savur beni
Kuru bir yaprak gibi
Ötelere uçur kalbimi
Seni senden isterim
Çıra gibi yak beni
Bir asır geçti,
Gençliğimin üstünden.
Kara sevda olup,
Çöllerde süründüm.
Çölde serap olsan,
Alamaz kimse elimden.
Ben mehtaplı bir gecede,
Kuşlar gibi kanatlanıp gökyüzüne uçtum.
Saman yolundan sevgi yıldızını istedim.
Sevgiyi aşkı kağıtlarıma köle,
Kederleri ve acıları azad ettim.
Güzel olan değerleri,kalemimle dile getirdim.
bir yıldıza
bir can susar
lal olur gece
güne güneş yeniden doğar
işte geldim
Bu gece dost edindim yalnızlığımı.
Hıçkırıklarımda gizli ayrılık nağmeleri..
Bizim şarkımızı söylüyor,odamın rengi..
Gözyaşlarımla yazdım,şiirimin mısralarını..
Bu gece duygularım öylesine ahenkli,
Gecenin sesini duyarım..
Hüznümün sessizliğinde.
Ruhumun ağladığını bilirim...
Hasretimin pençesinde...
Yağmurdan ıslanır özlemim...
Bir günbatımı,
Bir de,her seher,
Bir kerecik de olsa
Yürüyen bulutlarla gel...
Nil nehrince,gün renginde,
Bir görün,bir gülümse yeter...
İstanbul'a yağmur yağıyordu bugün...
Islak yollarda yürüyen,ben miyim bilmiyorum...
Meyletti ruhum masumca sizin ellere...
Gök mü gürlüyor, kalbimin atışı mıydı duyduğum?
Ben aşkı,nağme nağme şarkılarda duyardım.
Çeyrek asrın ardından arta kalan hüzün
Hayaller bilinmezliğe doğru olur sürgün
Boşlukta yürür adım adım yaşanan yıllar
Erişilmez olur hep leylalı sevdalar
Sevgiler de bitermiş elbet birgün
Mevsimlerden hüzündü,
Günlerden hüsran...
Bir türkü okunuyordu içimde,
Adı: Hazan...
Ellerimde güz tadında,
Sararıp solan çiçekler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!