çocukluğumun dut ağacı
en koyu rengi yalnızlığımın
en büyük yalanı ömrümün
söyle bana,
koparılmış takvim yaprakları
yanmalı mı mutlaka her şeyi yakar gibi
gözlerin bir sızı oldu içimde
baktıkça ağlamak istediğim.
gözlerin bir nehir gözlerimde
baktıkça yandı içim.
bir gece bir yıldız düştü
gökten kalbime,
gidiyorum şimdi
başka bir şehrine kalbimin;
gözlerindeki uçurumun kenarında oturup
yokluğunu seyretmeye,
söndürüp tüm ışıklarını caddelerimin
sözlerini dinlemeye
Sevgilim
tutup şu kalbimi bazen
sıkmak geçiyor içimden.
Ve açıp içini bir gün
çıkarmak içinde zincire bağlanmış aklımı.
kestim saçlarımı,
kırdım tırnaklarımı.
bütün fotoğraflarını yaktım.
çıkarıp attım çöpe
en sevdiğin kazağımı.
bir daha hiç gitmedim
gözlerin dönüp dolaşıyor
gök mavisi
zümrüt mavisi
deniz mavisi
ama yine mavi.
ve düşleyip düşleyip büyüttük hüznümüzü
delice akan bir nehir gibi
geçtiği yerlerden ne bulduysa götürüyor yanında;
kum da taş da beraber.
Nilim ben
içimde balıklar yaşıyor
yosunlar bitiyor taşlaşan yerlerinde yüreğimin.
giden gitsin
kalan da gitsin.
artık bu youn bitsin.
ne katıksız sevgiyle donanmış bir dost
ne kırmızı güllerle kapıma gelcek bir sevgili...
hepsi gitti.
alnımda yazı
kalbimde sızı
her acı sözü
kalbime gömdüm.
senden sonra kimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!