Yıl 1881, pembe boyalı bir ev.
O evde bir önder doğuyor.
O evde bir milletin kaderi değişiyor.
Mustafa doğuyor.
Mahalle mektebini ister mi Mustafa?
NOKTALAMALAR ÜLKESİNDE
Zeynep uyuyakaldı,
Noktalamalar ülkesine,
Güzel bir geziye çıktı.
Keşke çocuk olsaydım.
Sıkıntılardan uzak.
Tek işim şu olsaydı;
Bol bol oyun oynamak.
Annem, babam gepegenç.
Çağımız kaderini yaşıyor.
Nedense insan şaşıyor.
Kaderine ortak arıyor
Yok yok bulunmuyor
Ormanı kim tüketti?
KDZ. EREĞLİ,TED KOLEJİ 2000 YILI, 5- B SINIFINA İTHAF EDİLMİŞTİR..
Sakin tatlı ve mutlu,
Kimdir derseniz İrem,
Öğretmen, öğrenci fark etmez.
Kendini kimseye ezdirmez.
Babam onsuz duramaz.
Annem onsuz yapamaz.
Bana bile lazım o,
Her derdin ilacı o.
Lidyalılar ne yaptı?
Renklerin yarışı vardı.
Hepsi sahneye çıktı.
Tanıttılar kendilerini,
Anlattılar marifetlerini.
Önce beyazdaydı sıra.
Küçücük bir kızdım ben.
Plastikten bebeğim.
Onu korur, kollardım,
Uyuturdum, sallardım.
Büyüdüm, öğretmen oldum.
Hergün sabah erkenden,
Koşar bana gelirsiniz.
Kimi mahmur, kimi şirin,
Ama yine de gülersiniz.
“Günaydın” der öğretmenim.
Kitaplarımla ben,
Ayrılmaz ikiliyiz.
Biz onunla her şeyi,
Birlikte öğreniriz.
Nasrettin fıkraları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!