hüznüm nikotin gibi alışkanlık yapıyor bana, onsuz olamıyorum, en mutlu anımda bile yanımda.. bir tarafım gülerken diğer tarafım hep yalnız, hep çaresiz hep hüzün.. sorun etmiyorum ha, biliyorum yüreğim hüzne dayanıklı, hüzünden de umutlu..
acıya acayip saygı duyuyorum, ağlamaları seviyorum, acı ve yalnızlık olmasaydı ben yaşayamazdım diyorum.. acılarıma sahip çıkıyorum, beni karşılıksız seven ve terk etmeyen tek varlığım acılarımdır biliyorum.. acılarımı hüznüm besliyor, acılarımı kucağıma alıp oynaşıyor gülüşüyorum, sizden başka kimsem yok deyip sarılıyorum onlara.. onlar da şaşırıyorlar, anlamlarını yitirmekten korkuyorlar belki de..
halbuki herkes onlardan kaçarken ben kucak açıyorum onlara.. onlar da anlamıyorlar beni, senin gibi.. hala yaşıyor muyum diye dışarı çıkıyorum, hayatın neresinde olduğumu bilmiyorum, kıyısında bir yerde olsam gerek diyorum..
üşümüş kedileri evime alıyorum, pencereme konan kuşlara ekmek veriyorum, ağaçları suluyorum, köpeklerle oynuyorum. Sokakların ıssızlığına, sessizliğe sessizliğimle eşlik ediyorum, saygı duyuyorum..
benimle birlikte yürüyor kediler köpekler kuşlar böcekler.. onlar da benim gibi, aynı dili konuşuyoruz, ben onları anlıyorum, ama onlar da anlamıyorlar beni, hüznüm gibi acılarım gibi yalnızlıklarım, aşkım gibi..
her gece yüzlerce binlerce hüzün yanı başımda oturur dertleşir benimle.. kenar mahallenin donuk sönük ışıkları da eşlik eder bize.. ve yalnızlık kokan şarkılar türlüler melodiler.. hüznüm de benimle beraber üşüyor acıkıyor ağlıyor.. ben hüzünsüz hüzün bensiz yapamaz..
sen benim olsan, hüznüm kalmaz diye korkuyorum.. çünkü sen hiç benim olmadın, ara sıra yanımda oldun sadece, belki de hüznün beni terk etmemesinin en büyük sebebi bu..
aşkım da hüzün kokuyor, duvarlara haykırıyorum çaresizliğimi, etrafı dağıtıyorum, camları aşağı indiriyorum, çaresizliğimi seviyorum.. ben aşık olmasaydım hüznüm olmazdı.. hüznüm olmasaydı ben olmazdım..
odam aşk mezarlığı diyordum, odası olmayan adamlar gördüm, dışarıda aç susuz kalan.. yine de benden çok iyilerdi, mezarlıkta değillerdi en azından.. kendimi onlara adadım..
odamda kaldım, sana göndermiş olduğum yazdıkça solduğum, okudukça donduğum zaman geçtikçe boğulduğum mektuba sarıldım, kelimelerime sahip çıktım.. bir çay demledim, haydi hep beraber ağlayalım dedim..
Kentin en karanlık yerlerini seçtim, oraya yerleştim, sessiz sedasızca.. yokluğun buz gibi soğuk, aşkın da hüznüm de..
ağrılı şiirler topluyorum etraftan.. hüzünlü şarkıları ayıklayıp mırıldanıyorum, sokak lambalarını patlatıyorum, elektrik direklerini tekmeliyorum.. sesimi duyan, bana gelen yok..
hüznüm hazan yaprağı gibi dimdik ayakta, benim gibi, zaman zaman solsa da asla kurumuyor..
anlatmayınca anlaşılmayınca eriyorum, sıkıntılıyım yüreğim kan revan içinde..
sorunlu, sağır, dilsiz biriyim sanki, anlatamıyorum içimdekileri.. zaten anlatabilseydim yazmazdım..
Kayıt Tarihi : 21.1.2007 12:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

sorunlu, sağır, dilsiz biriyim sanki, anlatamıyorum içimdekileri.. zaten anlatabilseydim yazmazdım..
içten samimi yazılmış yazını kutluyorum.yüreğinize sağlık.
nice türküler yazdık geleceğe
aşkımız ölüme de çare buldu
ölümle nikahlandık
özgürlük bizimle övündü
ve sevdim o sevgiliyi
sevginiz daim olsun...papatyalar yüreğinize
kutlarim
Bu da guseelldi, tek tek okudum :)))
TÜM YORUMLAR (6)