Tarihin, sayfasında birer birer yapraksın.
Sevda kokarsın, vatan kokarsın.
Ne yiğitler büyüttün yaşattın, şanınla.
Anamsın, canımsın, vatanımsın,
Ak saçlı, ak süt veren analar,
Ne cengâverler, sana bağışladılar.
Bağrında Yaşattın; üç bin yıldır tarihini.
Hititler; Naşilide ceylanlar gezdirdi.
Sanatı Friğler öğretti.
Tapınaklar; Tanrıça Kibele’içindi.
Roma Arslan’lanları eğitti,
Entrikalar şehri.
Selçuklu, Osmanlı, Dünya’ya hükmetti.
Güneşin, battığı yerden doğan kent.
Sen hiç batmadın ezel ve ebed.
Kılıç Aslan’lar,
Melik Ahmetler; Hitit pınarından su içti.
Nikonya; sende bir gizem var.
Büyüler; üstünden geçen herkesi.
Güneş kadar ezel ve ebedisin.
Hazineler sende gizli.
Hazinemsin NİKONYA
Tapınakların, Tarihe vurdu damga.
Nikonya’dan Mezopotamya’ya.
Hititlerden Hattuşaş’
Osmanlıdan, Türkiye’ye,
Nikonya’dan Çoruma
Ölümsüzlüğünle, geldin iki binli yıllara.
Senin; bağrında ölen herkesi.
Kutlu ölüm, kutlu doğumla, kutla.
Seni yaşatmak seni sevmek
Kuşaklara taşımak boyun borcu bana
Kayıt Tarihi : 15.3.2009 19:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tülay Bilgin](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/03/15/nikonya.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!