Nihil novi sub sole

Deniz üstünde
Çalkantılar
Bir bakıyorsun yakamoz var
Bir bakıyorsun yavru balık
Peşlerinde martılar
Bata çıka uçuyorlar
Parıltı yutuyorlar.
Dalgalar vapurlarda
İskele alabanda
Sırnaşık iri köpükler
Güverteye atlıyorlar.

Ey mezarın dibindeki servi
Söyle ona,
Yolculuğu yarım kalmadı,
Ondan sonra da
Yolculuğunu tamamlayan olmadı.
Sessizlik alıp sessizlik veren
Ruhlara sükunet veren servi
Akşam üstleri
Yapraklarından düşen bu hışırtı
Hangi dillerin terennümdür

Ey iskeledeki gemi
Limana attığın demir
Yeni bir başlangıç mı
Yoksa son seferin midir

Ey tekkeden dağa
Obadan ırmağa
Dönüp dolaşan derviş
Bu gidip gelmelerin
Bu semaların sırrı
Hangi alemlerde gizlidir.

Ey
Bin yıllardan beridir
Hiçbir şey yeni değildir
Diyen şair
Heyhat ki,
Kötüler aynı kötü
İyiler aynı iyi,
Hepsi yerli yerinde
Değişmeden duruyor
Ve yine heyhat, yine heyhat
Güneşin altında her gün
Aynı dünya dönüyor.