Nihayet gelmişti
Telaş ve merakın katları refakat ediyordu
Sessizliğin resmedilen hikâyesinde serzenişler hâkimdi
Fakat çok hazindi
Ne nefesler yetti ve ne de niyazı dilekler
Tüyler diken dikendi, dişler sıkılıyor, takat tükeniyordu
Yılgınlığın ak sedası
Bir bir açılarak sineleri ihata ediyordu
O an ve göçen zamanda hakikati fevkalade haykırıyordu
Geriye ne kalıyordu
Sevmek, seve bilmek bu kadar mı solgundu
Gözlerden süzülen yaşlar neye kifayet edecek bozgundu
Hislerin feveranı
Dizlerin kalmayan dermanı ve dilin sukut anı
Bir bir gözlerinim önüne serpiştirilen anlamsızlık isyanıydı
Açziyet bu zaman başkaydı
Deva adına ne varsa, şifa eğer olacaksa ardı
Hiçbir şey anlamı içinde kalmamıştı hissiyat adeta sarhoştu
Eller havada kaldı
Gözler semaya hasret kalarak yalvardı
Tabut sevenlerin omuzlarında taşınan son arzı selam olacaktı
Mezar açılmıştı
Toprak bir kenara yığılarak çukurlaşmıştı
Serin bir korku kalpleri kuşatmıştı, hisset ve kasvet aşikârdı
Kelam edilecek
Ne bir kelime kaldı ve ne de heyecan vardı
Hazan her yanı kuşatan olarak, hüzün anlamında coşarak andı
Nefesler müddetince
Kalp şayet sahibinden azade bir iklimdeyse
Haşyet ve hesap kimin peşinde ve neyin izlerinde gideceklerse
Kayıt Tarihi : 13.11.2008 12:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!