Mihrumah bint-i Süleyman, evla deseler bile Leyla’dan,
İnan eline su dökemez dünyanın en saf pınarından.
Veyahut yüz huri elinde altın ve gümüş tepsilerle,
İkram için tutuşsalar tadı bilinmedik meyvelerle.
Açılmıştır kilimler, üzerinde minderler, gölgelikler,
Herkes zevk-ü sefaya gark olmuş, ben ise yolunu gözler.
Nihayet açılır cennet kapıları, huriler kıskanır,
Sen salınarak yürürsün, gökte levh-i mahfuz sallanır.
Kurulursun köşküne yüzünde yine bildik o ifade,
Resul-u Ekrem huzurunda karşılanmadı Vahşi böyle.
Sırra sadık olmayıp çağladım, yalın kılıç havalansın,
Boyumdan büyük kelam ettim, başımı gövdemden ayırsın.
Kayıt Tarihi : 15.11.2020 21:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Celalettin Turan](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/11/15/nihayet-90.jpg)
Çok teşekkür ederim. Sağolun var olun
TÜM YORUMLAR (1)