Acınacak haldeyim değil mi
Hani
Ölüm gelse de
Bir kere beni öpse
Kopan bir filim gibi
Bembeyaz olsa hayat
Bir ölüm için geldik dünyaya
Kanlı kanlı açtık gözlerimizi
Gülen suratlar ortasında
İsim taktılar adımsız kaldım.
***
Emeklemek isterken koşturdular
Bir hayal gibiydi yaşamak
Yılların sillesini yemiş yıkılmış bir insan
Yaşama küsmüş düşmüş kaderin ağına
Güz rüzgarları esmiş yüreğinde
Bir gazel gibi sürüklenmiş oradan oraya
............
Bu şiiri yazmıyorum sebeplerim vardı
Bu kalem bu kağıda yazmak istemiyor
Göz yaşlarımı
Beni üzen birileri var diye
Hep deniz oluyor şiirlerim
Çünki sayfalar boğuluyor
Ne kadar daha Yürüyeceğiz
Bu toprak üzerinde,
Ne kadar daha Ezeceğiz Güzelliği
Ne kadar ölüm bize uzak diye dalga geçeceğiz.
Ve bir gün ben fırtına olacakmıyım
Yada bir su damlası, açmamış bir gonca
Benim gönlümde neşeli renkler vardı
Bir gün, siyaha renksiz bir maske taktım
Yeşile sonsuz özgürlük.
Ben anımsadım onları kendime benzettim.
Aklımı siyaha boyadım, Ruhumu yeşile
Ama, maskesiz aklım, esir olan ruhum
Dert tufan olmuş gece ile
Fani dünyadan sürgün gününde
Sarp dost ellerin çekmiş gölgelerden
Düşene kadar sevgi bağlarımdan
***
Dilinden düşünce kalbi kör,
İşte gece işte mehtap
Dile dolanan nameler
Ve gece gündüze damlarken
Boş sokakları kol gezen
Acı çığlığı ile masum rüzgar
Yalnızlığın mısralarını fısıldıyordu
Ben şiirlerim de duvarlardan bahsettim,
Dert ortağım olarak anlattım
Ben gecelerden ve
Sevdiğime kavuşamamamdan bahsettim.
Çekine çekine şair oldugumu anlattım
derdim tasa oldu yüreğim basa basa tufanda göz actım gözüm yara dilim sürşmeseydi kanamazdı bu yara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!