Gece aydınlık bir yalan bu şehirde
Mersiyeler okunmuşsa hayret makamında
Sabahlarına çiğ düşmeyen bir medeniyet
Neyi anlatır durmadan bana
Nedir esas olan hakikat
Ve şehir neresinde durur bu cerihanın
Şimdi susmak alçaklıktır
Fakat evrenselse acılar
Ve dara yürümüşse Hallac
Ellerinde kufi sahifeler
taşıyorsa Şeyh Galip
kangren düşlerimiz başlıyor demektir
gece sorulmamış bir istifhamdır şehirde
mücrim hesaplarla
hüzün pompalar ırmaklara gece
işte ben varsam
sen varsın
varsılların yoksulluğu budur işaret parmağımda
koltuğumda büyüttüğüm ise koskoca yalnızlık
kalabalık yaşanmışlık…
gece hesapsız bir korkudur şehirde
ellerimi uzattığım her karanlıkta
varsa bir hatıram
hiçbir mevsim uymayacaktır saçlarıma
ihtilal sabahlarıdır korkuyu körükleyen
bense hazin bir çift göz olarak
kalıyorum fotoğraflarda siyah beyaz
bana öyle bakmayın ben de maktülüm
bu cinayet kan kokuyorsa
kaldığım yerden başlıyorum anlatmaya
bu tahkiye biraz büyük geliyor düşlerime
ama henüz düşleri ölmemişse çocukların
umut vardır umut tükenmez şehirde
ince bir kahır bu yaşamak dediğim
ince bir hastalık teb şehrinden yayılan
mersiyesi kesilmiş şairlerin
varaklarında kalmışsa bir mim
ol mim olsa gerektir
gece mimlidir zira sabahlara kösneyen
kalbim titriyor
bütün duvarları yok sayıp
Hallac’ın kanını sürüyorum yüzüme
özlenen bir yalnızlıksa yaşamak
öylece duruyorum işte şehirde
Kayıt Tarihi : 6.6.2007 12:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!