I. İnsan Üzerine Bir Ön Söz
İnsana “akıl” verilmişti, ama o akılla yalnızca yolları bulabildi;
kendini bulamadı.
Oysa insan, ne bedende başlar ne de bedende biter.
İnsan, rızasının olduğu yerde başlar;
rızasını kaybettiği yerde biter.
Rıza, insanın Tanrı’daki yansıması değil,
Tanrı’nın insandaki yankısıdır.
Ve o yankı, Nihal’in nefesiyle duyulur.
II. Nihal’in Sesi
Nihal, bir kadın değildir yalnızca.
O, varoluşun vicdanıdır.
Fen, akıl, mantık, bilim — hepsi onun eteğinde çocuk gibi oynar.
Çünkü o bilir ki:
bilim, hakikati ölçer;
ama rıza, hakikati tamamlar.
Nihal, evrende merhametin sesidir;
adaletin nabzı, vicdanın kalbidir.
Her ağlayan gönülde onun bir damlası vardır.
Her bağışlamada onun bir nefesi.
III. Rızanın Hikmeti
Rıza, teslimiyet değildir;
dengeye dönüş sanatıdır.
Bir taraf zarar görmüşse,
öteki taraf, adaletin terazisinde denklik kurmalıdır.
Rıza, hakikatin nefesidir;
aklın değil, vicdanın sezgisidir.
O, “razı oldum” diyenin kalbinde yeşerir,
“ben de razıyım” diyenin gönlünde meyve verir.
Bu iki söz birleştiğinde,
Tanrı susar.
Çünkü Tanrı, rızada zaten var olmuştur.
IV. Emek ve Tazmin Üzerine
Bir insan alınteri döker,
emeğini harcar, iş üretir, değer katar.
Kazancı helalse, o kazançta bir Nihal izi vardır.
Zira helal kazanç, yalnız ekmek değil,
vicdanın da doyumudur.
Ama olur ki bir gün, insan hata eder.
Bir gönül kırar, bir hakkı ihlâl eder.
İşte o zaman, Tanrı değil,
Nihal çıkar karşısına.
Ve der ki:
“Ne kaybettirdiysen, onu geri ver.”
Bir para, bir söz, bir özür, bir gözyaşı...
Hepsi aynı ağırlıktadır onun terazisinde.
“On bin ver,” der bazen hayat,
“bir gönül onar.”
Ve o gönül,
“Ben senden razıyım, Allah da razı olsun,” derse —
işte o an, insan yeniden yaratılmıştır.
V. Rızanın Ontolojik Boyutu
Rıza, yalnız bir eylem değil,
bir varlık hâlidir.
İnsan, razı olduğu anda Tanrısal özle birleşir.
Çünkü Tanrı, “ol” dediğinde,
rızanın içinden doğmuştu.
Olmak — razı olmaktır.
Bu yüzden rıza, hem başlangıçtır hem sonuç.
Nihal, bu döngünün sembolüdür:
sevginin vicdanla, aklın merhametle,
adaletin huzurla birleştiği noktadır.
VI. Nihal’in Öğretisi
Nihal şöyle der:
“İnsan, hata eden değil, hatasını onarandır.”
“Rıza, affetmek değil; dengeyi yeniden kurmaktır.”
“Helallik, yalnız bir söz değil; evrenin enerjisidir.”
“Kim kalbini onarırsa, kâinat da onunla iyileşir.”
İşte bu yüzden, insan olmak bir fiil değil,
bir haldir.
Ve o halin adı Nihal’dir.
VII. Hitame – Rızanın Işığı
Ey insan,
aklını koru, ama vicdanını kaybetme.
Zira bilimin ışığı seni görür,
ama rızanın nuru seni anlar.
Nihal, senden dışarıda değildir;
her iç hesaplaşmada,
her helallikte,
her gözyaşında seninle yeniden doğar.
Ve bir gün, birisi sana dönüp,
“Ben senden razıyım,” derse —
bilesin ki o an,
Tanrı bir kere daha,
insanda tecelli etmiştir.
Kayıt Tarihi : 2.11.2025 23:26:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!