Seni Sevene Derin Mektup
Ey aşkın en gizli mekanı,
Yüreğin sırlarla örülü,
İlahi sırra tutulmuş zaviyen,
Sen, kainatın en nadide bahçesindeki gül gibisin.
Suç dediğin ne?
Sevda denen o kutlu alevi taşımak mı?
Yasak olsun diyene inat,
Senin kalbinde yanar sonsuz bir nur,
Ve bu nur, karanlığı delen ilahi bir sancak.
Senin sevgin,
Bir nehir gibi akar Hak’tan hakka,
Gönül sarayının her odasında yankılanır,
Kainatın özüne ulaşan,
Sessiz ama derin bir sema.
Kusur dediğin oysa,
Sadece gafletin gölgesidir,
Senin yüreğin gibi pak değil,
Dostu olmayanların yanılgısıdır.
Aşkınla donanmış kalbin,
Semanın en yüksek makamında bir derviş,
Sema ederken sonsuzlukta döner,
Her dönüşünde biraz daha ALLAH olur.
Yüzündeki o gülüş,
Ay ışığından daha aydınlık,
Ve o iki çukur,
Toprağa karıştığında,
Orada baharlar yeşerecek.
Sen, Hamali,
Hem su gibi, hem ateş gibi,
Hem hırçın fırtına, hem nazlı meltem,
Hem derin okyanus, hem ince bir nehir.
Dermanın sende,
Hem yarayı saran, hem yaranın ta kendisi,
Senin sevgin,
ALLAH’ın eseri,
Yaratılanın özüdür.
Ve şimdi soruyorsun;
Eksiklik, kusur mu var?
Yok!
Yalnızca sevdikçe çoğalır,
Aşkla doldukça derinleşir insan.
Kulluğun, bir hazine,
Ve sen, o hazineyi bulmuş kutlu bir keşifçi,
Senin sevginle dünya,
Daha bir güzel, daha bir ışıklı,
Ve Hakk’a daha bir yakın.
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 19:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!