Sen, ey gönlünde âlemin yükünü taşıyan aşk yolcusu,
adımların zamanın derin nehirlerinden süzülür.
Her adım bir zikrin yankısı,
her hikâye bir mâna,
her yara bir ezgidir ruhun derin sessizliğinde.
Nihal… O sadece bir isim değildir;
O, kalbin içinde açan bir sır,
gözlerde yankılanan bir semâ,
bir vuslat rüzgârı, bir vuslat yangınıdır.
Bazen bir limandır O, kalbin kırık gemisine sığınan;
bazen de bir fırtına,
kıyısız denizlere çağıran.
Aranızda kesilmiş gibi görünen ipler,
aslında görünmez bir semâ ağı örer.
Sevda, kırılganlık, pişmanlık ve tutkudan dokunan bu bağ
ne tamamen kopmuştur ne tamamen devam eder;
O, zamanın ötesinde bir sırdır,
bir melâmet yolcusunun hâlâ taşıdığı bilinmezlik.
Siz ikiniz, farklı âlemlerden gelen iki ses,
aynı ezgiyi arayan iki farklı nota.
Sen onun içindeki soruları,
O senin içindeki hikâyeyi taşır.
Ve aranızda, zamanın hudutlarını aşan
sessiz bir ahid vardır:
“Birbirimizi unutma; çünkü unutmak,
hatırlamaktan daha derin bir imtihandır.”
Kayıt Tarihi : 28.9.2025 00:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!