HUDEYBİYE BARIŞI
Hicretin altıncı yılı gelmiştir
Ensar ve muhacir hasret çekiyor
Kabenin özlemi yüreklerdedir
Herkes ziyareti candan istiyor
FETHİ
Hudeybiye’deki barışa göre
Huza’yı peygamber himaye eder
Bekiroğulları Kureyşli’lere
Güvenlik yönünden bağlanmalı der
OĞUZHAN
Şu dünyada dokuz tam yıl doldurdun
Bugün on yaşının içine daldın
Bu garip ülkede hep garip kaldın
Vatana adanmış cansın Oğuzhan
Elde isli camlar, şeritler, gözlük
Ay güneş altına yaklaşıyordu
Güneş siyahlaştı hayretle gördük
Yavaş yavaş hava kararıyordu
Bugün öğle vakti manzara güzel
HUNEYN SAVAŞI
Peygamber Mekke’ye fethe giderken
Gideceği yeri söylememişti
Havazin’in halkı şüphe ederken
Belki üstümüze gelir demişti
TEBUK SEFERİ
Hıristiyan olan Suriye’liler
Bizans sarayına bir mektup yazar
Müslümanlar fakir perişandır der
Asker gelsin diye çareler arar
Ebrehetülesram yemende vali
Hacca gitmek için çıkar ahali
Çevresine sorar olan ahvali
Gidenleri görüp meraklanmıştır
Mekke’de bir beyt var tavaf edilir
POLİSLERİMİZ
Huzur mu sağlıyor huzursuzluk mu
Görevi yaparken polislerimiz
Yaptığı kanun mu kanunsuzluk mu
Kural uygularken polislerimiz
EBU TALİPLİ YILLAR
Dedesi ölünce Ebu Taliptir
Onu kollayarak bakıp büyüten
O yıllar bilinmez biraz gaiptir
Çocuktan gençliğe geçiştir zaten
EVLİLİK
Hazreti Hatice bir adam arar
Mallarını satsın istemektedir
Tanıdık biriyle bir teklif yapar
Kervanın başında göndermektedir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!