Defolu hayatlara sahibiz!
Bastırılmış korkularımız..
Ağlamaya rahat vermeyen insan suretleri karşımızda
Yalın ayak yalnızlığımıza soyunuruz, gece ise dünden çırılçıplak..
Defolu hayatlara sahibiz..
Geçmeyen geceler..
Gündüzler daha mı ağır gelmeye başladı ne?
Alışırım..
Unuturum demiyorum
Alışırım..
Rüyalar..
Ne önemi vardı tüm bunların,söyle ne önemi vardı?
Bir toz zerresiydi, mutluluk gözlerimde
Yaşardım..
O da aktı ve gitti..
bilinmesi gereken gerçekler mi var? Yoksa gerçekler mi var bilinen?
Hadi söyle bana:Senin gerçeklerin mi var yoksa bildiklerin mi?
BİLDİĞİM HERŞEY BENİM GERÇEĞİM DİYEBİLİR MİSİN?
Bilmediklerimiz mi yoksa bizim gerçeğimiz?
Gerçek şu ki:Bilmiyorum..
Yolculuk bir gün bitecek
Yorulmak hiç bitmeyecekmiş gibi..
İşlenen bir yazı alnıma,benim bile görmediğim..
Gidiyorum..
Çok yaşamayacağım biliyorum
Hep böyle midir,hep böyle mi olacak ayrılıklar?
Neden hep acı verir nedensiz vedalar?
Başını kaldırıp gökyüzüne bak!
Gökkuşağının yedi rengini göreceksin,yedi tepeli bu şehirde
Her renk, bir tepede olacak ayrılık vakti geldiğinde
Bir duygu girdabındayım, yalnızlığı mırıldarken dudaklarım
İstanbul mu çağırıyor, ne? Yanlış işitmiyor sanırım kulaklarım
Ben bu şehrin yanan yüzüyüm
Bilirim buram buram tüten İstanbul'u
Bilirim ben, kaçamak bakışlarının sessiz çığlığını
Zaman raks edermiş delice
Rüzgar şarkısını fısıldarmış bu şehri sevenlere
Gönüller büyülenirmiş onun güzelliğine
Bir anne için çocuk,bir sevdalı için cananmış İstanbul
Bir sevda girdabıymış İstanbul'u yaşamak
Bana bir düşünce söyle,sana doğru olup olmadığını söyleyeyim işte tüm düşündüğüm bu.
Güneşi görmek istedim
Puslu gecelerde yldızlara bakmak ve
Şehirlerin ruhu var,içlerinde ruhsuz insanlar yaşarken
Bir boşluktayım
Hatırlat bana hadi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!