Nida Tüfekçi'ye Şiiri - Tekin Büyükkaya

Bozok yaylasından bir seher vakti
Yollara düş oldu Nida Tüfekçi
Tılsımlı bir sesin ardınca aktı
O sesle coş oldu Nida Tüfekçi

Türkü türkü ateş yaktı özünde
Ümmü, Ezogelin, Acem kızında
Yörük curasında, Âşık sazında
Döğülen döş oldu Nida Tüfekçi

Bir yar sevdi öz dilince okuyan
Şiir gergefinde, ezgi dokuyan
Seher vakti gül üstüne şakıyan
Bülbüle eş oldu Nida Tüfekçi

Aşk meyvesin verdi ne hacet söze
İki can resmoldu, bir melek yüze
Gamzeli yanağa, sürmeli göze
Çeğmelli kaş oldu Nida Tüfekçi

Yurt dolaştı türkülerin izinde
Nota yazdı el üstünde, dizinde
Terden sırılsıklam Urfa yazında
Sivas’ta kış oldu Nida Tüfekçi

Bilirdi Maraş’ı, Van’ı, Konya’yı
Boşa çiğnemedi yalan dünyayı
Yozgat anıt dikti, yazdı künyeyi
Gör, ne de hoş oldu Nida Tüfekçi

Zeybek dizleriyle yeri döğende
Dalgalar horona boyun eğende
Kız, gelin el tutup türkü diyende
Halaya baş oldu Nida Tüfekçi

Mehmetçikler siperlerden taşanda
Yörük Ali düşman bağrı deşende
Şahin Bey Antep’te şehit düşende
Sıkılan diş oldu Nida Tüfekçi

Sevgi öğretmeni aşk bucağında
Türküler dilinde saz kucağında
Bilen bilir kaç garip ocağında
Kaynayan aş oldu Nida Tüfekçi

Hastane önünde incir ağacı
Ağaç incir değil, hasta sayacı
Doktor, yok muyudu bunun ilacı
Yaralı kuş oldu, Nida Tüfekçi

Başı dik yürürdü kararlı, sakin
Yıldızlarca ırak, can kadar yakın
Gözüne bakardık, gitmesin sakın
Uzağa koş oldu, Nida Tüfekçi

Konağını kurduk büyükçe düze
Yönünü çevirdik sıladan yüze
Bir turna uçurduk yüreğimize
Gözlerde yaş oldu Nida Tüfekçi

Çamlığın başında olur mu ekin
Nida’sız çamlığı neyleyim, sökün
Senin ışığınla yürüyor Tekin
Ardınca peş oldu, Nida Tüfekçi