Bir madenciyim ben. Mavi yanar ışık.
Balmumu sarkıtlar
Damlar ve koyulaşır, yırtar
Topraksı dölyatağı,
Sızar kendi ölü bıkkınlığından.
Siyah yarasa havalanıp
Sarmalar beni, paçavra şallar,
Soğuk cinayetler.
Erikler gibi yapışır bana.
Kalsiyum sarkıtlarının o eski
Mağarası, eski yankılar.
Semenderler bile beyaz,
Şu mübarek adamlar.
Ve o balıklar, o balıklar –
İsa! Buz levhalarıdır onlar,
Bıçakların bir ahlâksızlığı
Bir çapulcu
Din, içerek ilk komünyonunu
Canlı ayak parmaklarımdan,
Yutkunur ve kazanır yeniden irtifasını
Şamdan,
Canlanır sarıları.
Ey canım, nasıl geldin buraya?
Ey embriyo
Anımsayarak, uykuda bile,
Çapraz duruşunu senin.
Çiçeklenir duru kan
Sende, yakut rengi.
Senin değil uyandığın
Bu acı.
Aşkım, aşkım
Mağaramıza güller astım,
Yumuşak örtülerle –
Viktorya zamanının sonundan.
Bırak yıldızlar
Düşsün karanlık adreslerinin dikine,
Bırak cıva
Atomlar kötürümsü damlasın
O korkunç kuyuya,
Boşlukların kıskanarak yaslandığı
Gerçeksin sen.
O ahırdaki bebeksin sen.
Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 19.1.2008 03:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nick and the Candlestick by Sylvia Plath I am a miner. The light burns blue. Waxy stalactites Drip and thicken, tears The earthen womb Exudes from its dead boredom. Black bat airs Wrap me, raggy shawls, Cold homicides. They weld to me like plums. Old cave of calcium Icicles, old echoer. Even the newts are white, Those holy Joes. And the fish, the fish - Christ! they are panes of ice, A vice of knives, A piranha Religion, drinking Its first communion out of my live toes. The candle Gulps and recovers its small altitude, Its yellows hearten. O love, how did you get here? O embryo Remembering, even in sleep, Your crossed position. The blood blooms clean In you, ruby. The pain You wake to is not yours. Love, love, I have hung our cave with roses, With soft rugs - The last of Victoriana. Let the stars Plummet to their dark address, Let the mercuric Atoms that cripple drip Into the terrible well, You are the one Solid the spaces lean on, envious. You are the baby in the barn.
![İsmail Aksoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/19/nick-ve-samdan-sylvia-plath.jpg)
bu çeviri için çok teşekkürler, yüreğiniz dert görmesin.
bir başka çeviriyi de paylaşayım bu vesileyle:
Nick ve Şamdan
Ben bir madenciyim. Işık mavi yanıyor.
Mavi sarkıtlar
Damlıyor ve donuyor, yırtıyor
Topraktan rahmi
Ölü can sıkıntısında dışarı terliyor.
Kara yarasa havaları
Sarıp sarmalıyor beni, paçavra şallar,
Soğuk soykırımlar.
Erik gibi kaynak yapıyorlar bana
Kalsiyum dikitlerinden
O tanıdık mağara, tanıdık yankıcı.
Semenderler bile beyazdır,
Şu kutsal herifler.
Ya balıklar, balıklar-
İsa! buz kalıpları
Bıçak zaafı
Canlı ayak parmaklarımdan
İlk Kömünyonunu içen
Bir piranha dini.
Şamdan
Yutkunur ve küçük rakımını tazeler,
Sarıları yüreklendirir.
Ah canım benim, nasıl geldin sen buraya?
Ah uykuda bile
Büzülmüş duruşunu
Anımsayan Cenin.
Sende tertemiz
Işıldıyor kan, yakutum benim.
Uyandığın
Bu acı senin değil.
Aşk, aşk
Mağaramızı güllerle donattım,
Yumuşak halılarla-
Victoriana'nın sonuncusu.
Bırak yıldızlar
Karanlık adresine düşsün dikine,
Bırak sakat bırakan
Civamsı atomlar
O berbat kuyuya damlasın,
Uzamların kıskanarak yaslandığı
Tek somutluk sensin.
Sen ahırdaki bebeksin.
s.plath
TÜM YORUMLAR (1)