Yedirsen cimrisin, yiyorsan cömert,
Madem öylesin de niçin böylesin?
Söylerken çok mertsin, dinlerken namert,
Madem öylesin de niçin böylesin?
İçerde kibarsın, dışarda kaba,
Ellere hovarda, kızına baba,
Bazan bir günaydın, bazan merhaba,
Madem öylesin de niçin böylesin?
Hakkına kartalsın, borcuna sinek,
Alırken dosdoğru, verirken dönek,
Görünüşte kavun, gerçekte kelek,
Madem öylesin de niçin böylesin?
Gündüz elin işler, dilin gümbürder,
Gece o heybetin kıl gibi biter,
Elinle dilini aczin kilitler,
Madem öylesin de niçin böylesin?
Zengine mahkumsun, toksula hakim,
Ele cahil cellat, kendine hekim,
Özünle kabuğun ayrı nitekim,
Madem öylesin de niçin böylesin?
Çullulara dostsun, çulsuza düşman,
Pullulara köpek, pulsuza yılan,
Mazluma belasın, zalime güman,
Madem öylesin de niçin böylesin?
Haramda zehirsin yahut zemberek,
Zorbalık dendimi kobra, engerek,
Hiylede, yalanda demir değenek,
Madem öylesin de niçin böylesin?
Ağlarsın dışarda, gülersin evde,
Kölesin şhirde, ağasın köyde,
Dışın zemzemlerde, için alevde,
Madem öylesin de niçin böylesin?
Barlıoğlu der ki; düz ol cetvelden,
Bir gün yeller geçer altın temelden,
Asla farklı tutma kendini elden,
Madem öylesin de niçin böylesin?
(MÜHÜRLÜ KİLİT ismi altında toplanmış felsefi şiirlerden > 342-344/412)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 12.6.2004 10:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!