Nice yirmi yıllara
İyi ki gördüm sevdim gönül seni
Gönlüme serdim yar seni
Hayat yağarken zamanı bulut
Seninle yürüdüm taş sokaklarını aşkın
Sevdi gönül küçücükten yar dilini
Ela gözler aşka bakalı kaldım
Kara gözlerde aktı hayatın pınarları
Çeyrek yüzyıl ardı sıra sürdü devranı
Dedim gittiği yere kadar sevda adımız olsun
Sensiz zamanlarımın sancısıydı yokluğun
Öfke nöbetlerimin ayrılık çanlarında
Postacının sesiydi seni getiren
Bu ömrü sana yazdım adını aşk koyarak
Baht yolunda yürürüz diye sardım sarmaladım
Al gül çaldım bülbüllerden habersiz
Figansız aç dalında gül yari gül diye
Sıra sıra goncalardan topladım yar
Ömür renginin ahengini sarıl sardır diye
Kimi coşkun sel kimi durgun nehir di
Ne sarp kayalar nede dik yamaçlar da
Yıkılmadık yılmadık yıldıramadılar
Yıkamadılar bizi yüreğimizi sevgimizi
Ne azgın fırtınalar ne de hırçın rüzgarlar
Ay yüzüne gülerken zaman
Kar yağdı saçlarımıza nameler düştü yüzümüze
Ellerimizde ilkbahar çiçekleri sonbaharlarda
Yüreğimizde gençliğin yükleri yaz sıcaklığı
Bir İstanbul bir adana öbür yanda uğrun hasret
Bir de yirmi yıla sakladığımız aşkımız vardı
Daha nice bayram günlerini selamlasın diye
Şimdi ellerimizde sevgi tomurcukları
Yürüdüğümüz yolun usta yazıcıları
Kaderin cilveleriyle aşka cilveleşiyorken
Tut ellerimi kanayım kanamadığım mevsimler kadar sana
Uykularımın gerçek rüyası öpeyim usulca
Şimdi zamana yürüme vakti
Aşkımız hayırlı olsun nice yirmi yıllara
Sadakatinde aşkın yürüyoruz yine içimizde çocuk ruhum
İnan ki bu yürek bu gönül oldum olası sana şaşkın
Mutluluğumuza diyelim ıslak yağmurunda yazın
Biraz şarap biraz rakı şimdiden aşkın bu gönül sarhoşu
Kayıt Tarihi : 15.6.2010 17:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!