1.
belleğin değirmeni geçmişi döverken
yavaşlar dönüşü şiddeti de azalır
sen zamana un ol göğe aşk ve toprağa
bil ya da bilme o seni her türlü özler
hayatını koy bunu anlayabildiysen
tekrar okumadan yazacağın mektuba
düne sadıksa kulağı yarına sağır
bil ya da bilme şimdi yalnız bunu bekler
2.
kesip atmak gibi uzamış tırnakları
dünden yarına hatırası kalmayacak
yaşanan rutin kopuş ki herkesçe makul
tenleri kiminin kavruk kiminin pamuk
okullu aşkları bugün aratmayacak
ama daha hızlı daha pratik amaçsız
yaşanan demiri soğuk dövmek belki de
galip kurumlanması aldanma aldatma
ufuk dönülmez akşamı ıslattığında
ne ki sükutu hayal mi karaya vuran
rengârenk hüzünler karanlık mutluluklar
dünden yarına kalmayacak hatırası
olsa bile ne güzel hiç değilse bugün
silkelenmiş olmak şarkılar tarafından
ceplerde dijital fotoğrafların sesi
ışırken bağışıklık kazanmak her şeye
dillerde kocaman bir yalan usturası
3.
gitti gider hayıflanmaların arasından
susmak kadar gerçek konuşmak kadar yalan
durdu kalır beklemelerin kenarından
bir başka aynı’ya zaman
belki döner belki dönmez
yazılır yazılmaz ayna’ya zaman
bir fotoğraf çekimi kadar
işte varlık işte yokluk
bağışlanmaz esirgenmez
4.
yalnızsan ne yapsan aşkın ikinci el
ya da son kullanma tarihi geçmiş çoktan
usul usul ekşirken bal bakış gözlerde
hayretine uygulanan ‘kim o’ terapi
o uzak çarpılmadan şimdi geriye kalan
kuş uykusu bin kaygı mevsimden mevsimlere
bölünerek çoğalan
yalnızsan kendinden kimlere
kapını çalan pişmanlık
aklını daha bir kullanma tuzağı
Mustafa OcakKayıt Tarihi : 17.10.2018 11:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!