Merhaba,
Aklımı, fikrimi ve daha nice düşünme yetilerimi yitirmeye başladığım şu günlerde seninle konuşmak istedim. Aslında bu bir istek değil, ihtiyaç. Buna çok ihtiyacım var. Gözlerine bakarak konuşmayı çok özledim de. Neyse, konu bu değil. Delirmeye başladığımın farkına varıyorum. Sen farkında olmadan içimdeki senle gidişinin yasını tutuyoruz…
Daha ilk konuşmamızda söylemiştin oysa bana. Ya içindeki ben gibi değilsem? Ya seni üzersem? Bende canın sağ olsun demiştim. Hala aynı düşüncedeyim. Canın sağ olsun! Dünyanın öbür ucunda dahi olsan yaşa, çiçekler topla, huzurla uyan… Sana karşı hiçbir zaman kötü bir dileğim olmayacak. Hiçbir zaman kin beslemeyecek sana düşüncelerim. Neyse, konu bu değil. Ben aslında benden vazgeçip gideceğini hiç düşünemedim.
Yoruldum artık çevremdeki insanların bana gel bir şeyler yapalım kafan dağılsın demesinden. Ahh be güzelim elalemin maskarası ettin beni. Dillere düştüm… Mustafa gelmez, Mustafa yapmaz, Mustafa katılmaz diyorlar artık. Herkes benim adıma konuşuyor sen gittiğinden beri. Ve şaşıracaksın ama artık gık sesim çıkmıyor. Tek umursadığım şey nasıl bu kadar dayanabiliyorsun? Yani senin için zor olduğunu biliyorum. Ama çelik gibi iraden varmış öğrenmiş oldum. Neyse, konu bu değil. Artık hiç gülemiyorum.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta