Okul yıllarınızdı.
Öğretmen yurdunuzu tanıtmış,
Denizleri göstermişti mavi mavi de
Ah, ne güzel demiştiniz!
Karşı masada oturan bir kızın
Yıldı yıldız gözlerine bakmıştınız.
Neyse…
Dündü daha
İlk sevdaya düştüğünüz günlerdi
Derdinizi kimse anlamamış,
Mavi dağlara türküler yakmıştınız.
O size abi demişti de
Siz ona vurulmuştunuz.
Neyse…
Dündü daha
İlk gurbet yıllarınızdı
Ayrılık içinizi yakmış,
Dumanını kimse görmemişti.
İçinizde fırtınalar çıkmış,
Gözleriniz yağmur oluvermişti.
Kentin gecelerine ay doğmazdı da
Bir çift göz doğardı ışıl ışıl.
Neyse….
Dündü daha….
Acının sol yanınıza girdiği yıllardı.
Kapınızı çalmıştı erken veda zilleri.
O, kanaviçeye işlediği kuş olup uçmuştu da
Siz bir derviş sessizliğine bürünmüştünüz.
Mayıs çiçekleri odanıza kokular yollarken
Siz bir daha bahar gelmez demiştiniz.
Neyse…
Dündü daha
Avuçlarınızın kanadığı zamanlardı.
Yorulmuştunuz ayazlarda yetim kalmaktan.
Atlılar ansızın yola düşerken alacakaranlıkta
Anne ben ne erken yaşlandım demiştiniz.
Nice acılar misafir etmiştiniz de
Bu nasıl bir hayattır? demiştiniz.
Neyse..
Kayıt Tarihi : 18.7.2009 04:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!