Neyine güvenirsin, nedir bu kibir gurur,
Her kes ruhunda gizli, olan manayı okur.
Kimse inanmaz sana, boşuna hiç yorulma,
Hak etmediğin tahta, kurulup ta oturma.
Öz benliğin bir tezgâh, karakterin malzeme,
Çirkinler güzel olmaz, zahmet edip bezeme.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Güzellikte yusuf kenan değilsin
Eserinde Mimar Sinan değilsin
Narda anam gibi yanan değilsin
Neyine güvenirsin ey insan oğlu
Fatma Alageyik..
gönlüne sağlık hocam.
Neyine güvenirsin, nedir bu kibir gurur,
Her kes ruhunda gizli, olan manayı okur. gönlüne hörmet ustam ne güzel dizeler insanlığa mesajlar başarılar dliyorum
Her zaman olduğu gibi bu şiirinde takdire şayan. cani gönülden tebrik ediyorum.zevkle okudum. Dopdolu dizeler.Kalemin ve kelamın hiç bitmesin. tam puan(listemde mevcut)
MÜKEMMEL...
Teması, anlamı, verdiği mesajı, şiirin kendi iç melodisi ve tekniği harika...
Severek okudum. Tebrikler... (TP+ANT.)
Sevgiyle ve esen kalınız.
Nafi ÇELİK
Güvenilecek tek makam tabii ki belli :))
manidar didaktik şiirlerinizden bir tana daha okumuş olmak bahtiyarlığına eriştim teşekkürler üstad
Neyine güvenirsin, nedir bu kibir gurur,
Her kes ruhunda gizli, olan manayı okur.
işte her şeyin özeti üstadım. o lanetli varlık kibrinden dolayı o kutsal mekandan kovulup dünyaya gönderildiğinde, tek bir amacı vardı:insanları kendine benzetebilmek. kibir tüm kötülüklerimizin tüm günahlarımızın temeli olmalı bence...
nefsini eğitmek için kendini çeşitli yollardan sınayan peygamberler, alimler ve tüm Allah dostları bu gerçeğin farkında olarak bu yola baş koymadılar mı?
çok anlamlı ve harika satırlar okudum kaleminizden üstadım. yüreğiniz dert görmesin. sevgiyle kalın.
TEBRİK VE TEŞEKKÜRLER
Üstadım şiir gerçekten
mükemmel olmuş, sadece
bir nasihat değil aynı
zamanda bir ders, bence
düz yazı yerine sık sık
bu şiirlerden takdim etseniz
çok güzel olacak kanaatindeyim
düz yazılarınızı bahsini ettiğim gibi
gazetelerde neşretmeli ki okuyucusu
çok olsun..Ben aslında gazeteye
şiir gönderiyorum. Bazen buradan
neşretmediklerim oluyor ekseri onları
gönderiyorum. Benim gibi adamın
şiirleri yayınlanıyor.. Sizin yazılar
mutlaka yayınlanır.. Efendim çok çok
teşekkürlerböyle güzel şiirleri
paylaştığınız için var olunuz..
Saygıyla selam derim.
Bedri Tahir Adaklı
Şiirinizi
begeniyle okudum
yürekden geleni kalem
kusursuz yazar kusursuz
güzel bir paylaşım
sunusu okudum tam anlamıyla
gerçekci eksiksiz kusursuz
kutlarım saygı değer kalem
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta