Gözlerinde ışıltı görüyorum..
Sözlerinde fırın sıcaklığında bir ekmek güzelliği
Dileklerin, duaların; taze, canlı ve bekâya tutkun..
Sen; hafriyat ve sarfiyat içindesin.
Ben ise zihnimin bir yolunu bitirmiş,
diğer yola dönmüş ve karşıma çıkmış olan seni iz'liyorum
izim beni kapılara çıkarıyor..
Gözlerim gözkapağımın sağ üst köşesine oturmuş,
düşünüyorlar..
Eğer senin bu gökkuşağı halin benim zâhiri görüntüm içinse;
gözümün evinde küçülüyor ve bir toz tanesi olup pencereden uçuyorsun
gönlüme hiç giremeden..
Eğer ki konduğum makamla ilişiği varsa bu hallerinin
acırım sana..ey insan
Acırım.. Rabbine uzaklığına..
Acırım.. Rabbin eserine ecnebî kalmana..
Acırım.. eserler içinde oksijenini yitirip karbondioksitle dolmana..solmana..
Sen..
Yolumda gördüğüm, ey yaratılıştaki benzerim!
Ruhun, kalbin ve zihnin bir süzgece sahip ise;
Hakkı ve bâtılı elekten geçirip bâtılın posasını dünyaya salıyor,
öz ve hak olanı içeriğine alıyor isen ve
ben eseri yalnızca Sahibim için seviyorsan
çağırırım gönül evime.. Hz.Mevlana genişliğiyle..
Buyur gel, Muhammedî Muhabbetler bizi bekler..
Bizi bekler..
Bekâya meftûn bizleri.
Kayıt Tarihi : 9.9.2008 23:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!