Neye Giderki İnsan Şiiri - Roj Yiğit

Roj Yiğit
34

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Neye Giderki İnsan

Gitmek neye gider ki insan. Neye? Nereye? Kime?
Ah başımda sızlayan dünya; yine sorular kâbusumdur
Anlar mısın ki beni? Anlar mısın?
Aşina olmuş artık bende cennet, cehennem zebanileri
Vursam kendimi yollara, yollar saklar mı beni
Yine öyküler biriktirir ceplerine yollar
Her yer yeni bir başlangıç olsa bile
Gitmek sadece gitmek istemek

Neye gider ki insan, yine taşıdığı kendisi değil midir?
Ah başımı iyiden iyiye sızlatan ağrı
Ben senden vaz geçtim de, sen benden vaz geçemiyorsun
Nedir aramızdaki bağlılık
Bir inanç mı? Bir sevdamı?
Anlatma artık beni bana
Tuhafsın işte sevmiyorum, sevemiyorum
Gitmek senden gitmek, bu kadar

Gitmek şimdi hangi ölü hücreyi diriltir
Ne zorluklara gebe insan, ne zorluklara
Bu kentin bana ihtiyacı var gibi, tutukluluk yaratıyor
Bütün yaratıcılığımla savaş vermekteyim
Artık savaştıkça yorulan diz kapaklarım elveda demeye başladı
Buz kesiyor, buz damlatıyor masumane duygular
Lice’nin yarasıdır yaram, Lice kadar mahsun

Esip duruyor hafifliğinde bir rüzgâr
Kime neyi anlatmalı insan, kime neyi
Bilmem ki bir şaşkınlık var
Ezip geçiyor işte bir tank gibi

İnsan gitmek istedi mi gitmeli aslında gideceği yere
Eve geç kalma telaşıyla, tutan olmamalı
Tan vaktinde gitmeli, yıldızların ağlamadığı zaman
Sabah gitmeli gün yeni aydınlanmaya başladığı vakit
İşçiler telaş içinde ekmek kavgasına düştüğü vakit
İşte o zaman biri eksik diye fark eden olmaz
Biri eksik artık
Biri eksildi

Roj Yiğit
Kayıt Tarihi : 22.3.2008 00:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Celil Taş
    Celil Taş

    gecenin geç bir vaktinde güzel bir şiir okumanın keyfine varmak güzeldi. tebrikler sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Salim Çalık
    Salim Çalık

    'Neye gider ki insan, yine taşıdığı kendisi değil midir?
    Ah başımı iyiden iyiye sızlatan ağrı
    Ben senden vaz geçtim de, sen benden vaz geçemiyorsun
    Nedir aramızdaki bağlılık'

    kentler tüm varlıklarıyla duygularımıza kök salmıştır bir kere. içinde yaşayanları bütün olarak görmeyen gözlerimizi tek tek nasıl da sayar oysa. oysa bütün gitmeler biraz da kendine dönüşüdür insanın. aranan bağ sevgili değil, sevgilide gördüğümüz kardelen inadıdır sanki...

    'Gitmek şimdi hangi ölü hücreyi diriltir
    Ne zorluklara gebe insan, ne zorluklara
    Bu kentin bana ihtiyacı var gibi, tutukluluk yaratıyor
    Bütün yaratıcılığımla savaş vermekteyim
    Artık savaştıkça yorulan diz kapaklarım elveda demeye başladı
    Buz kesiyor, buz damlatıyor masumane duygular
    Lice’nin yarasıdır yaram, Lice kadar mahsun'

    gitmek yaralanmayı ve yaralamayı göze almaktır. gitmek arınmaktır sanki. oysa ne kadar yaşanabilir ki; köksüz, yurtsuz mülteci duygularla. kendi içimizde gezgin bir ruhun isyanı vurur şimdi yollara, isyanı ırmaklara. şimdi duyduğumuz yorgunluk yaşanmışlıkların toplamıdır... acıların, hüzünlerin toplamı.

    'Sabah gitmeli gün yeni aydınlanmaya başladığı vakit
    İşçiler telaş içinde ekmek kavgasına düştüğü vakit
    İşte o zaman biri eksik diye fark eden olmaz
    Biri eksik artık
    Biri eksildi'

    bütün gitmeler kendimizedir biraz da. bütün gitmelerde eksileniz. kimse anlamasa da gidişimizi içimizde bir kişi daha eksildi. giden gittiğiyle kalıyor, kalan gidenin bıraktığı sızıyla, buza kesmiş yalnızlığıyla.
    şimdi hüzünler doğar yollara.

    yüreğine ve duyarlılığına sağlık.
    dostlukla

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Roj Yiğit