neydi vakti, iklimi neydi?
kimdi giden, kalan kim...
insan olmaların bedeli;
delilik mi yoksa
yaşamak mı bilgelik?
kaç bin kez doğurdun güneşi,
kaç kez emzirdin acıyı?
avutup kandırdığın günlerini
ve kaç kez içtin ateşi,
kaç kez dindirdin çileyi,
kaç bin kez batırdın güneşi?
kaç sevdaları gömdün,
sahte merhemlerle sardın yarayı?
tuttuğunu sanıp,
avuçlarından kayıp giden,
sayamadığın varoluşlar;
takasımıydı yoksa kaybettiklerinin,
kazandığın bildiklerin
ve nice görmediğin hançerlerin
sızısımıydı söyleyemediklerin...
ey gönül; haydi başa sar zamanı,
şimdiki aklım olsaydı masalını
anlat anlat dur nafile...
yapış yakasına hayatın...
itiraf ettir bir bir...
utanır mı, kızarır mı yüzü acaba,
pişmanlık duyar ağlar mı...
yoksa sırıtır mı karşında
en keyif aldığı haliyle?
bırak boşver aldırma!
kim döner bu kadar yolu geri?
tüketmişsin hayatı sigara gibi;
bir kalan dumanıyla, külü...
dik dur, dönme geri!
yürü ey gönül, yürü...
Tanju Çubukçu
Kayıt Tarihi : 2.9.2018 14:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tanju Çubukçu](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/09/02/neydi-vakti.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!