Mutlu masallar dinlemedim
Gırtlağımdan haşin sesler çıkardım
Genzimi yaktı bu dinmeyen siyahlık
Güneşli günleri yağmurlara bıraktım
Yüreğimi kuşlara emanet ettim
Sarp asi hırçın kuşlara
Ben henüz yirmi dört yaşında
Kazandım tüm nefretleri
Tüm öfkeleri de
Yolculuklar yargılar kitaplar
Çok gezdim ayak izlerim vardır
Bu bozuk çağa iz bıraktım
Sanki çivi çaktık kara kalplere
Nefret öfke kıskacında
Kancık dostluklar yaşadım
Korkuyorum merhaba demeye
Ve korkunç geliyor bana bu çağ
Tiksiniyorum her şeyimle
Sevgisiz kalplerde konakladım
Kara sevdalarım bakire kalmadı
Ne yapsam bu neo hastalıklı çağda
Alkollü bir adamın Allah'tan bahsetmesi gibi oldu
Kollarım matkaplarla tornavidalarla örselendi
Ruhum acıdı ama diş geçirdim yarama
Kabuk bağladı kanattım
Kaç gece özlemlerimi sayıkladım da
Ne yapsam yetersiz kaldım kendime
Benim yerim kavga değil
Ve ben kavgacı değilim uzlaşımdır benim adım
Göğe akıttım bu inançsız sevgimi
Çav bella dedim bir kır çiçeğine
Dilime kötü bir şey dokunurcasına
Yasak bir kitap okudum dün gece
Neo hastalıklı bu çağda
Ben yaşamak istemiyorum
Alkolik birinin Allah'tan bahsetmesini dinledim
Çok zayıfladım ve kimse tanımıyor artık beni
Oysa ben kol saatimi iki dakika önde ayarlarım
Hala Anglo sakson dan ileride değilim
Benim biraz tesadüflere ihtiyacım var
İçinde güzellikler olan tesadüflere
Epistemik gelişmeyen
Aristo'ya Farabi'ye de biraz zıt çıkan
Kimseyi karşısına almadan kötülemeden
Bir zamansız tesadüf olsun istiyorum
Mutlu masallar dinlemedim
Korkuyorum merhaba demeye
Benim yerim kavga değil
Biraz tesadüflere ihtiyacım var
İçinde güzellikler olan tesadüflere...
Temmuz 2016
Mahmut Sezai AltundağKayıt Tarihi : 3.8.2023 12:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!