Ya ilahi yıllar sonra bu fakir
Huzurunda boyun bükük duruyor
Gafletinin utancıyla bu hâkir
Huzurunda boyun bükük duruyor
Yola düşmüş gece gündüz giderim
Kainatta nokta kadar bir dünya
Dünyada küçücük bir devlet
Devlette ufacık bir şehir
Ve bu şehirde seni anan
Noktanın noktası bir şair
Allahım ne kadar da küçüğüm! ......
En sevindiğin gün, en son günün olmuştu
Ahirette de ilk günün öyle olsun babacığım
Zavallı anneciğim bir köşede durmuştu
Kardeşlerim şaşırmış, ağlıyordu babacığım
Hak bağının üzümü Allah deyip tatlanır
Hak bahçesinin gülü Allah’tan koku alır
Bu yolun dervişleri doyamaz koklamaya
Kokladıkça coşarlar başlarlar ağlamaya
Yadında mıdır dostum o güzel günler
Sanki güneş o zamanlar daha başka parlardı
Yaz günleri bir alemdi o yıldızlı geceler
Karanlığı bürüyen ayrı bir tılsım vardı
Yıldızlar yapyakındı tutacak kadar
Derviş kimseye bakmaz
Kimsenin canın yakmaz
Aldansa da aldatmaz
Derviş böyle olmalı
Derviş kimseyi üzmez
Balık derviş olunca oltadakine kanmaz
Zikrullah su gibidir ne kadar içse kanmaz
Su içinde yanar durur gene de ses çıkartmaz
Her mahlûk Allah’ından derviş olmayı ister
Koskoca bir ömürde bir kez ‘Allah’ de yeter
Murat Curam yıllardır hocamın has dervişi
Hele bi yol ağzından dinleyelim şu işi
Hocam nasıl eğitiyor emrindeki dervişi
Neler söyler neler yapar deyiver
Kocabaşım meskenin mübarek Medinede
Ya Rabbi bir mazuratım var cüretimi bağışla
Geldik şimdi buralara sana duyduğumuz aşkla
Lakin buralarda hem mahzun hem üzgünüz
Huzurumuzu kaçıran Vehhabiden bezginiz
Mezarlıkta propaganda her yerde bir vaiz
Ya Muhammed no’la ben de orda olaydım
Bedirde kâfirlere ben de kılıç uraydım
Bir Bilal’de ben olsam yatıp taşın altına
Tekbirler savuraydım kâfirin suratına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!