Nevzat Bilgiç Şiirleri - Şair Nevzat Bilgiç

Selânik yöresinden Ürgüp ' ün Cemil Köyü,
Nice soydaşlar gelmiş Vatan özlemi ile,
Gözyaşları içinde bırakmış malı - mülkü,
Zorlu süreç başlamış dudakta yanık türkü...

Kimi bir çiftçi olmuş sabanının peşinde,

Anadolu kıvrımı ve volkanik devinim,
Tarihteki süreçte, yurdu olmuş bu ilin...
Sıkışmalar sonrası, yükselme ve çökmeler,
Sanki yıllanmış Çınar, Balkanlar ' a el eder...

Erdaş ' ın çevresinde, Kızılcin ve Ağıllı,

Yalnızca Nevşehir ' de bu güzelim oluşum,
Damsa, Oylu ve Kermil, çevresinde muhafız,
Göremediğim için, Ona hasret kalmışım,
Bu yüzden çoluk çocuk, ne hayâller kurarız...

Yanardağın lâvları, gelen yoğun yağmurlar,

Himalâya ve Alpler... Nasıl da kardeş olmuş,
Anadolu Toroslar... Ve tam ortasında Muş...
Göl mü, dağ mı Akdoğan? ... Şerafettin ' le Buğlan;
Bingöl ' de kaval dinle, kırsalında oyalan...

Balıksırtı, Bilican, Ziyaret, Molla Hasan;

Mercimek kale, Korkut, Kızılağaç ve Yaygın;
Günler süren ray sesi, yol uzak... Kişi baygın...
Bulanık, Karaağıl, Murat suyu yukarda,
Erentepe ve Ahlat, Narlıgöl var arada...

Malazgirt, Karahasan, Aktuzla ve Nurettin,

Urartu, Medler, Persler; birer birer gittiler,
Roma, Part, Sasanîler, anlamadan yittiler...
Araplar, Bagratlı ' lar, göründü Selçuklular,
Alparslan ve Malazgirt, bir devri başlattılar...

Eyyubiler, Harzemşah, Timur ve Akkoyunlu,

Harran ' da kalıntılar, geçmişini anlatır,
Gelmek kolay gitmek zor, gözün arkada kalır,
Orada İbrahim var, mancınıklı Nemrut var,
Gözüne uyku girmez, inan sabaha kadar...

Avrupa ' da cehalet, kol gezerken tüm hızla,

Yüreklerinde Vatan, Millet sevdası dolu,
Bir tarafta Balkanlar, ötede Anadolu.
Kanıtı uzak değil ha! ... Kuvayi Milliye,
Bağlılık göstermişler,O Kemal Atatürk ' e...

Karasu - Ada - İzmit, suyolu oluşacak,

Kızılırmak ve Fırat; demiyor ara uzak,
Sesleniyor ha bire; Kardaş! ... Elini uzat! ...
Yeşilırmak ve Dicle; asla değil zincirle;
Sevgi ile bağlanmış... Yüreğinde Türkiye! ...

Sivas, Zara ve Bafra; görkeminde yok tafra,

Akdağ, Çangal sıralı, doruklarda bir coşku,
Yaylalarda bir çoban, yüreğinde yok kuşku...
Böğürtlentepe, Nebyan, Kocadağ ve Keltepe;
Rengi bozan nesneyi, koyma ayni sepete! ...

Evliyaçalı, Saltuk, Kocaçal ' a uğradık,