Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun
Nevruz; Türkeli’nde nakış demektir
Ezelden ebede alp yüreklerden
Kâinata Türkçe bakış demektir
Kişi bastığında yerin üstüne
Bir tatlı yel esti serin üstüne
Kışın, karanlığın, zorun üstüne
Nevruz; şimşek gibi çakış demektir
Âdem’in çamuru yoğruldu bugün
Nuh karaya çıktı, doğruldu bugün
Yusuf’um kuyudan çağrıldı bugün
Nevruz; Hakk’a boyun büküş demektir
Dört yüz yıl beklerken yurdun gizinde
Umutlar büyüttük ülkü dizinde
Gök yeleli bir börünün izinde
Nevruz; demir dağdan çıkış demektir
Bir bayram sabahı, bir bahar günü
Başlayınca yerle, göğün düğünü
Vahdet ateşinde kesreti, kini
Nevruz; alev alev yakış demektir
Kazak, Kırgız, Tatar, Azer el ele
Türkmen, Özbek, Uygur, dindaşım ile
Tuna’dan Altay’a, Kırım’dan Nil’e
Nevruz; sökülmeyen dikiş demektir
Kayıt Tarihi : 30.3.2012 20:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kenan Çarboğa](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/03/30/nevruz-55.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!