bir ruya gordum biliyormusun?
uykum uykunun içindeydi
beni sarmıstı kolların
kollarım kolarının içindeydi
bu bir ruya değılmi dedim, değilmi?
canım, kalbim kalbinin içinde olmak istedi.
bir biskuvi fabrikasi,
bir cukulata kokusu
caddelerde..
bir tarafi 'alyans apartmanlari'..
karsida bos bir arsa,
'ercan han' kösede.
uzun saçlarının olduğu zamanlardı
gözlerinin parladığı
habersiz gönüllerden gelen
aşk seslerini bilmediği
gönül çalanların cirit attığı günler
ömrünün üçte birine konan ipoteklerini
Kekik kokularına takılı bir şiirde,
Dağlar, bekleyin aşkı dedi gönlüm birden
Akdenizi okşamaya gelecek içimdeki kış
Soyun şimdi şehir, çırılçıplak dök eteklerini
Kirini at sağanaklarda zil çal ve oyna
Yıkan da, bahar bahar bana bak
Eski bir pencerden
Şeker verdiler bana
Birde dantelli mendil
Içinde bozuk para, sevindim
Sevginin içinde kalmıştı
Olimposun dibine dibine bir yol
Çavuş köyün sakin limanı
gönlü deniz
sessiz sesiz
bir arya tuturmuş gider
suların renginde menevişler
Bugün martılar senin için umuda kanat açtılar...
demişti..
nisan
o bir ay
o bir doğumgünü
o bir dost
o anda
benim sandım elif elif
boncuk boncuk yeşil gözleri vardı
sanki canımdan cıkmış bir candın
eylül'dün
minicik
turkuaz bir dalgaydı gelen denizden
uzunyollarını yazdım satırlarım da
en derin yerime
yerlere saçılmış istiridyeler vardı dibinde
mavi kumlardan bir peri evi
içinde aşk dondurması
bir mahsen sıcaklığı
şarap kokan
ahududu
müzikli bir karamboldeyim
yansımalar kadehlerde.
piano başında alkışsız çalan adam
-
Fatih Kuşak
Tüm YorumlarNe diyeceğimi şaşırdım şiirlerinize,zamanım olduğunda mutlaka hepsine tek tek yorum yazacağım.Şiirler inanılmaz ötesi ruha işliyor heleki ''Mavi Lacivert Geceler'' adlı şiiriniz beni kısaca mest etti.Saygılarım ile... Ufkunuzdan neşe ve huzur hiç kaybolmasın...