Ve karlar altındadır coğrafyam…
Ömrümüze bir kış daha geldi, üşüyoruz.
Toprak damlı evlerin hayalini kuşatıyor gece.
Yazgısı değişmeyen coğrafyam karlar altında.
Kar pisliği örtendi, öyle öğretmişlerdi bize.
Ayaz da, kırmızı burunlu çocuklardık.
Tandırdan yeni çıkmış; sıcak ekmeğe sarardık düşlerimizi.
Biz üşüsek de düşlerimiz sıcak kalırdı.
Hem korkmazdık ölüm beyazından, lastik ayakkabılarımız vardı.
Çoraptan eldivenlerimiz.
Yollar kapansa da kardan, okul tatil olsa demezdik hiç; okulda ısınırdık…
Tezeklerimiz yetse bu kış da. Yoksa kar-kıyamet ne yapılırdı?
Deniz görmemişti gözlerimiz; dağ çocuklarıydık biz.
—Uçurtman kırılırsa ne yaparsın?
—Peki ya senin hiç uçurtman olmamışsa ne yaparsın?
Keşke dedi Neva; keşke annem bugün patates yapmasa yine. Et yapsa.
Yapmaz, yapamaz…
Toprak damlı evlerin hayalini kuşatan gece!
Işıkları söndü; rüzgârın acı uğultusu ürpertiyor, yorgana sarılıp sıkıca yumuyor gözlerini Neva kız.
Yalnız değilsin ellerinin kınası mosmor olmuş kız. Yalnız değilsin!
Tanrı’dan ne dilediysen bu gece, olmalı…
Yıldızlar gelip gözlerine oturmalı mesela.
Bu yılda gerçekleşmesini istediğin dileğini söyle; söyle ki utanayım!
—Ailenle lokantada et yemek istiyorsun!
Kayıt Tarihi : 15.9.2012 16:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

dur, çünkü onların sadece coğrafyalarıvardır. Göçebelerin yenilgisi öyledir ki,tarih devletlerin zaferiyle yazılır oldu vetek bir tarih meydana çıktı şiirdeki coğrafya çok güzel anlatılmış 'NEVA' nın dilinden tebrikler can
TÜM YORUMLAR (2)