bırakmasın tabakta zeytinin suyunu
tırcılar bilem öğrendi senin huyunu
işi yüklemesin bahane edersin huyunu
elli belinde iş buyurursun sen
umrunda değilki ölümle hasta
çorbayı içersin porselen tasta
bir abin var serhat karsta
arayıp sorduğun varmı senin
seninle tartışamaz kimse konu
çorbaya sıkarsın iki limonu
beleş siğaranın dik çıkar dumanı
ne zaman paket alacaksın sen
sacım yokki taşımıyorum tarak
yemeği yersin en az iki tabak
bir gelmesin seni alıyor merak
bu huyundan vaz geç sen
yemekte seversin manğalda kanat
öğlen arabanda gidipte yat
hiç kimsede yok böğlen inat
artık yaşlandın anla sen
bak yazıktır ramazan ustaya
parası olmadımı işe gider yaya
ortak olursun sende siğaraya
siğarayı ne zaman bırakacan sen
senin yüzünden kaçtı keçi sakal
siğaran yoksa aşağıdadır bakkal
cumartesi bize yine lavaş al
hayır istemiyormusun bizden sen
sabah geldinmi ütüde atarsın tur
gürçü karılarınada yaparsın kur
iş biraz geldimi sana zor
nerelere kayıp oluyorsun sen
tanımam senin gibi tırı yanaştıran
kamarayı kapıyı duvarı kıran
iyleşmedimi önündeki yaran
durmadan kaşıyorsun sen
aslında kötü değil iyisin iyi
bıktırmışsın gariban rafiyeyi
sende olmasan unuturduk gülmeyi
ne kadar meraklısın sen
Kayıt Tarihi : 8.5.2013 20:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhlis Şutanrıkulu](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/05/08/netson.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!