Ben bir sevdim sel oldum,
Sen bin sevmedin el oldun.
Ben bin su iken toprağında,
Sen bir yağmadın ki, çöl oldum.
Savur şimdi kumlarımı havaya,
Sen artık yüreğimde yel oldun..
Boşuna uğraşma kendini öğretmeye,
Benim içimde seni bilmeyen yok ki!
Ruhuma dokunduğun gece,
Nasıl bir sen bıraktıysan içime,
Öylece duruyor yerinde…
Güneşin batacağı noktada bul beni..
Yolum çoktan düştü buraya,
Senin şafağından beri buradayım.
Öğlenlerdesin sen daha,
Akşamına çok var.
Yaşanacak ikindiler var sende,
Bir gülün hikayesi yazılmış birkaç satıra,
Kendisi anlatsa derdini,
Sığdıramaz ki köklerini toprağına..
Olsa da hayalinde bülbülü ile sıla,
Gül sarılır sadece,
Solgun düşmüş kendi yaprağına...
Sev beni öyle sev ki,
Dünyaya gelişim senin için olsun.
Bu zamanda burada bulunuşum,
Sana aradığın seni buldursun..
Sev beni öyle sev ki,
Sevgiliye...
Sen siyah bir gecenin içinde yıldızları döktün avucuma...
Ben siyah bir gecenin içinde diz çöktüm senin aydınlığına...
Ne buğular dolaşıp yol etti ömrümün gününde ki,
Kelimelerim sessizleşiyor bazen,
Dillerim susuyor...
Derinlerde yüzüyor sen olmuşluğum...
Lâl kelimeler "SEN" olup titreşiyor içimde...
İki doz senin nefesini soluyorum...
Şimdi susuyorum fırtınalarının gürültülü uğultusundan,
Vakit erişince, sessiz bir yel olup eseceğim ılık rüzgarımdan.
Ve aslında o zaman konuşacağım sana; sensiz uzaklardan,
Bir yaban gülüydün ağustosun içinde...
Emsalsizdi senin garip öykülerin,
Öykülerin büyüdü, sen büyümedin..
Neydi inadın neydi ki böylesine,
Dünya öğrendi sen öğrenmedin,
Bir çocuk çıktı dün karşıma,
Bakakaldım yaslı gözlerinin içine...
Kilitli kaldım öylece gözü gözümde,
Sonra döndü gitti, acısı hala içimde, özümde...
Giderken adını sordum 'Murat' dedi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!