Bir bilinmeyenliğin denkleminde hiç bilinmeyenli düşler kuruyorduk.
Sen ve ben bir oluyor götürüyorduk birbirimizi.
Hiç kalıyordu geriye ve saçma sapan rakamlar.
Sonra sen öznesi yüklemi sıfatı edatı oluyordun cümlelerimin.
Gene bana düşen hiçlik oluyordu.
Seviyordunda üstelik "gizli" özne olmayı.
Öyle iyi gizledin ki kendini,
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman