Nesini söyleyim canım efendim
Gayri düzen tutmaz telimiz bizim
Arzuhal eylesem deftere sığmaz
Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim
Sefil ireçberin yüzü soğuktur
Yıl perhizi tutmuş içi koğuktur
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Demek ki en humuslu toprak bile kafiyeleri çürütmeye yetmiyor ve mahşeri beklemeden tekrar tekrar dirilen bu şiirler, yeniden kanunsuz sanılan bu diyarda birilerinden hesap sorabiliyor... Zata rahmet, okuyanlara ibret...
Halkın dilinden en iyi aşıklar anlar.
Çok güzel kaleme almış şair arkadaş.
Bundan daha güzeli Şamda tatlı.
Üstadın ruhu şad , mekanı cennet olsun.
Saygılarımla.....
güzelmiş maşallah
Osman Demircan'a katılıyor ve ekliyorum. Antoloji.com oligarşik ve kadrolaşmacı bir tavırla, yönetime yakın bir üyenin isteğiyle herhangi bir üyenin üyeliğini gerekçe göstermeden silebilmektedir. Bunları iyi niyetli birer eleştiri olarak görmüyorlarsa, kendi sonlarını hazırlıyorlardır kanımca.
Bir televizyon programında şehitlerden söz ediliyordu. Allah'ım ekranın altına peynir reklamı ile birlikte tenekeler sokuluyordu. Ekranın üstünde ise tencereler tavalar dolaşıyordu. Antoloji de biraz o kanala benzedi. Şiirlerin yanında araba reklemları kol geziyor. Şiirlerin tam ortasına reklam sokuluyor. Şiir okumak istediğimde ikide bir duvar gibi bir haber portalının reklamı geliyor. Yakında tencere tava sucuk beyaz peynir reklamları da başlar. Üstelik şiirlerin gözünün içine sokularak. Tabi ki para kazanacağız. Ama kapitalleşmeden.
Şiirseverler dikkat!
Aşık Serdarî Milli Şef döneminde yaşamamıştır.
Ozanın yaşadığı yıllar 1833-1919. Hadi diyelim ki bir kaç yıl oynadı; İmparatorluk döneminin yıkılış dönemi, Mustafa Kemal'in kurtuluş dönemini başlattığı ve cumhuriyete doğru giden adımların atıldığı yıllar.
Milli Şef (İsmet İnönü) döneminde çekilen sıkıntılar ise İkinci Dünya Savaşı yıllarına aittir. Aşık Serdarî'nin bu şiiri ikinci dünya savaşı yılları sıkıntılarını değil, sömürgeleşmenin kabul eğiliminde olunduğu yıllara aittir. (Ancak benzer denilebilirdi, anlatılan sıkıntılar her dönemde yaşanmaktadır)
Fukara halini kimse sormuyor
Padişah sikkesi selam vermiyor
dizeleri de dönemi konusunda kaynak olmaktadır zaten.
Ayrıca birinci savaşın yaralarını yeni saran genç T.C., ikinci savaşa sürüklenmekten kurtarılmasaydı halimiz niceydi. Milli Şef İnönü devlet adamı ağırlığıyla bunu başarmıştır.
Düşünsenize ekonomik atılımlar yeni başlamış, dünya ikinci savaşla dehşet içinde. Ya savaşa girseydik. İşte bu yıllarda askerlerimizin güvenliğimizin ayakta kalması için sıkı önlemler alınmış, yalnızca tarım alanından değil her alandan. Ne yazık ki vatan, millet, din, iman duygusallığında aşırı milliyetçi olan bazı insanlarımız, gerektiğinde bir lokmayı askerimizle paylaşırız diyen insanımız, ürettiğin buğdaydan azıcık da asker için stoklayayıl denildiğinde, o duygusal konuşmaları ve tavırları unutarak birden cimrileşmişlerdir.
Güzel vatanımız diye köy kahvesinde muhabbetler ederiz, orman yangını için jandarma yangın için yardımcı topluyoruz dediğinde biraz önceki sohbeti yapanların büyük bölümü ortadan yok olmuştur.
Tanıları doğru koyalım, ağzımızdan dökülen bal ile uygulalarımız da koşut olmalıdır.
Bir önceki 'Beni Beni' başlıklı şiir Kelkitli Aşık Serdari'ye aittir. 1926 yılında Kelkit'inAkdağ köyünde doğmuştur. Hayattadır ve İstanbul Moda'da yaşamaktadır. Kendisi ile ilgili Ahmet Özdemir tarafından iki kitap hazırlanmıştır. Bu şiir ise, 19. Yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın başlarında yaşamış bulunan Şarkışlalı Aşık Serdari'ye aittir. Şarkışla'lı Aşık Serdari ile de ilgili Ahmet Özdemir tarafından hazırlanmış iki kitap bulunmaktadır. Bu kitapları İstanbul'daki Şarkışlalılar Derneği yayınlamıştır. Her iki halk ozanımız da değerlidir. Ancak geleceğe ışık tutmak için bir birinden ayrı olduklarını belirtmek gerekmektedir.
çok güzel bir anlatım,şiir yazıldığı zaman bulunduğu zamanı bu şekilde anlatabilmeli aynı zamanda ölçülü ve hece de oldumu güzel oluyor,mekanı cennet olsun üstadın...aşık özhani
milli şeflik günlerinin,karabasan misali fakir halkın üstüne çöktüğü bir dönemi çok güzel ifşa etmiş.
sadece zamane şeyhlerinden veli çıkmayacağı kehaneti yanlıştır.
Allahın velileri,her zaman ve mekanda mutlaka bulunurlar ve bu keyfiyet kıyamet kopanadek devam edecektir.son bir kaç senelik fetret yılları hariç olmak üzere,her dönemde Allahın dostları ve has kulları çok olmasada,yokta olmazlar.onlar yok olurlarsa,bizlerde, dünyada,kainatta yok oluruz.
'ÜMMETİMDEN BİR GURUP CEMAAT,KIYAMET KOPANADEK HAK ÜZERİNDE DAİM VE KAİM OLACAKLARDIR.BAZEN GALİBANE BAZEN,MAĞLUBANE,HİZMET VE MÜCADELELERİNE,HAKTAN İTİZAL ETMEDEN DEVAM EDECEKLERDİR'
'BU DİN GARİB GELMİŞTİR,SON ZAMANDA YİNE GARİB OLACAKTIR.NE MUTLU O GARİPLERE!'
(HADİS-İ ŞERİF MEALLERİ)
dayatınca bilmem ne yasaları ...çıktı böyle manzara.....memleketim canım memleketim ne günlere kaldı....canım yanıyor.....yüreğinize sağlık.....tebrikler......teşekkürler......
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta