Nesimiyim Derim Yüzülse de Sendeyim Nariçe

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Nesimiyim Derim Yüzülse de Sendeyim Nariçe

Yüreğim serçesi kondu aşkın onarılmaz, konulmaz erkine.
Hasretinin dallarına konan bülbül-i Şeyda benim.Can kırığı dalın eğimiş aşk yuvam dağılmak üzere.
-Bari sensizliğim y’are düşmüsin.

-Gülüşünden güller derledim Leyla koynunda. Sıcağında eridi erişemediklerim
Ermiş miyim, erinmiş miyim bilemedim. Vizeleri kaldırdım vuslattan.Artık kavuşmaların pasaport görevlisiyim.
-Az önce Şirin geçti, bütün şirinlikleri sana bıraktığını söyledi.Gönül kapım da açık bilesin.
Açtım bütün açılmazlıkların kapısı, artık sevenlere serbest gelip gitmeler.
Leyla ‘nın pasaportu yoktu. Geçmesi yasaktı. Gözlerime baktı, sen Mecnunluğun son güneşisin, bu gözler seven gözlere benziyor. Gözlerin ağlıyor, burası neden çöl değil dedi.
Demlensin tutkuların, seni anlar bir zerre sevgi kırıntısıyla. Sadece o kalmış ki gitmiş.
Bir peri masalından öte sizin yürek akışınız.Bir zerre sevgisi kalmış can kırıkları arasında.
Camlarını kırdığın s’evinin ortası Ortadoğu gibi. Giden Kudüs gibi yaslı ve her yüreğe paslı.Kutsilerle, kutsanamamışlar arasında gelgeçlerinizin gelgitleri yansır.
Yakamozları alkışlayan algılarınız var.Bekleyin dedi.
Ekmeğin var sevdana aç değilsin sorun etme.Bir kadını anlamak için bin kadın yaşamak gerek dedi.Git öylesine yaşa dedi Leyla.Sevdalı birisini anlamak için sevda tüccarı ol.
-Yapma Leyla aklını mı yetirdin dedim.
Leyla:
-Hangi akıl,sevenin aklı akla ders verir.Ben sevginin aklıyla söylendim sana.

-Gül reçeli yapıştı tadına.Çatal benim kederimizin.Yiyemedim sen güzel aşk soframızda.
-Bana seslenişini özledim yarım ekmek arasın tosttan ya da dosttan sonra. Ya da
kahvaltıda yaptığın güzel yemeklerin adında kaldım.
Sahi neyini özlemedim ki Nariçe.

-Yar’ardın aşkı.Sarardın beni aşk yerine. Şimdi hangi yalnızlığın girdabındasın.
Hangi zikzağın aklarında aklanıyorsun .Ya da karalarına hangi kara sevda fitili taktın. Ne zaman aydınlanacak bensiz fenerlerin.
-Fener her zaman şampiyon biliyorsun. Beşikte salladığın takımından aşka hayır yok.

-Bohça içeninde ahların var mı.Oh çektiklerini de aldın mı?
Kırık dökük bıraktığın ben’i de aldın mı? İlklerin bezi hala içinde mi bohçanın.Sakın yıkama onu.O benim eserimdi.
-Kimliğinin duruşunu da ekle, pembelerini, turuncularını, bensizliği, yaralarını da.
-Sana yük olan benim, benden olanları çıkar istersen. Ağır sevdalar sana göre değilse at beni.
-Bohçaların sayısını artır, beni en eski bohçaya koy. Tuzla, mimle, kokmasın gidişin.Çürümesin terk edişin.
-İpekten ördüğün üst benime dokunma. Üst kimliğin beyaz zencisiyim. Eylül’de üşüdüm darbe sokaklarında daha bebektim.
-En çok Şubat’ta üşüdüm. Sürdüler beni en kötü mecralara.
Sen de yoktun üşüdüm onca derin sülün arasında. Ulusalcı çıyanların
Derin kuytularında oynandı oyunlar.Beni senden kovdular Nariçe.
-İpekböceklerimin kozalarını kırdılar.İpeklerimi yırttılar. İpek yoluma mayın düşediler. Sonra düşecekleri gayyaları bana teslim ettiler.
-Sonra kendileri düştüler gayyalara. Kendilerine kumar oynadılar Nariçe. Benim özüm bana dairdi.
*Duruşum mistik öznelerin yüklemine doğruydu. Vatanım kadar vatandım. Başka emellerim yoktu. İnandığım temellerim vardı.
Temellerin duruşmasında duruşumun temeli belli. Ben özüme yakın nurlar sancağını taşırdım.
-Ben kendime yakın cennetlere akıyordum.Doğruluk, iyilik, sevgi, hoşgörü, sağduyunun merkezindeydi merkezkaç kuvvetim.
Seni de benden çaldı kader. Sen susma,sen ağlama, sen gitme Nariçe

Buz tutmuş tutkularımı s’akladım bir günlerine. Firar etmiş firakının fecriyim.Tecride almadı beni kader.
Kısmetine dair gelgitlerim büyür gergilerinden. Dermanımın soluk alışına yazdım yanımda nefes alışlarını.Nefsime Nesimi oldum, derim yüzülse de sendeyim Nariçe.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 14.9.2011 18:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan