Kendini darlayan bir genç
İlhakın seneyi devriyesinde
Hoş, çok da bir şey değişmedi
Kaldım her tür zalimin himayesinde
İnsan bitmedi, toprak yetmedi
Sıra duygu sömürgesinde
Gönül pencerene su tut
Bak, kırılan içimi gör
Artık sana tek laf sükut
Bıçaklar ağzım için kör
Aşkı kaybetmeyecek sevgililer gibi
Tek ayrılığı ölüm sandık, bilemedim
Aşkı aşktan yazan gönüllerin katibi
Gördüm ki ölüm kavuşmakmış, bilemedim
Kaybolduğum ürkünç sokaklarda
Sevimtrak bir sükut doğuyordu
Tanımadığım bir samimiyetten
Umulmadık bir sevgi doğuyordu
Peki nerede şimdi aşk dediklerim
Uyanmadan
Nefret etmeden nefrete
Kin beslemeden öfkeye
Doğup bir nefes takınarak
Yaşamak dile gelmiş gizlerimizde
Aşık olduğum zamanlar oldu
Aşkı tattığım zamanlar
Aşık olduğumu sandığım zamanlar oldu
Yapmacık bayılırken sevdanın kollarında
İnmediğim zamanlar oldu
Teşhisimin konulduğu hastane katından
Oturmuşum üstümde cesetle
Susamış sevgiye ölü dudakları
Sürekli konuşuyor zihnimde
Durdurulmaz kar taneleri gibi
Lapa lapa yağdırıyor kelimeleri
Bir sonbahar sonuna doğru
Gidişimle dönüşüm birmiş
Hepsinin gideceği aynı yer
Hepsi içimdeymiş
Bir kendimeymiş bütün yollar
Bir de Sen
Bir de Sen ki
Suskunluğum durulmuştur bana bahşedilen
Ölümü çağıran melodilerin ezgisiyle
Kendini benzetiyor sağırlıktan çıkan uğultuya
Ne saçmadır ki kulak kabartılan dedikodular
Artık konuşmayanların da umrunda
Konuşmak demişken hangisidir en ağırı
İdrakin durduğu yerdesin
Fikirlerin korktuğu yerde
Ve üstelik infazın kesin
Artık örtemiyor hatanı
Ne bir yalan ne de bir perde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!