Senden a’li, Sahib yoktur,
Senden a’la,Tabip yoktur,
Senden daha Habib yoktur,
Artık, sana döndüm rabbim.
Senden a’la, canan yoktur,
Boş bir odada boşlukta
Sallanıyorum oradan oraya
Cansız bedenin hayalimde
Ruhun bende sen nerde
Yaşamak çok zor böyle
Özlemler artıyor gittikçe
***GÜL VE YONCA***
Bahara erdi gönlüm seninle
Kelebek gibi kondu çiçeklere
Gül sümbül lale menekşe
Mor salkımlı bahçemde
Ey! hasret rüzgarı, esme deli deli,
Yakıp geçme şu naçiz bedenimi,
Kor ateşi değil ki yüreğimde yanan,
’O’ nun, hasret rüzgarının ateşi.
Bir görsem yüzünü,bir tutsam elini,
Ben iki dalı olan,köklü bir ağacım,
Bir dalım sağımda,bir dalım solumda,
Onlar benim meyvem, yaşam kaynağım,
İnsanlara yararlı olsunlar diye,
Sevgimde açtılar,bağrımda büyüdüler,
Sıcaklığın en korunu yaşadım
O merdiven boşluğunda
Sen elimi her tutuğunda
Annem babam herşeyimdin
Şimdi kendimi yapayanlız düşünüyorumda
Şu hayatta neler yaşamişim meğer
Neler görmüşüm görmemezlikten gelmişim
Neler biliyormuşum meğer
Ama hep bilmemezlikten gelmişim
Hep dost sanmışım yalancı dostlukları
Yaprakları dökülen bir ağaç misali,
Gün be gün solmakta umutlarım bir, bir,
Sensizliğe alışamadım bir türlü, bitanem,
Hala ellerinin sıcaklığı var ellerimde.
Yaşantımda silinmeyen izleri,
Bakmayın sandalın boş olduğuna
Gam keder doldurdum içine
Saldım rüzgarlarla engin denizlere
Sonsuza dek gitsinler diye
Birdahamı sakın dönmeyin geriye
İsemem artık sizi çok üzdünüz beni
Git ruhumu esir alan sevgili
Git beni bırak kendi yanlızlığıma
Ruhumun zincirlerini kırda git
Pıranga mahkumu gibiyim çık git
Hangi beden hangi can kaldırır bu esareti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!