gönül işlerinde çok hassas olacaksın,
imparatorluk koltuğunda duygusuz,
demişlerdi bana seneca’yla burrus,
her an her şeyden kuşkulanacaksın.
önce anne katliyle başlayan falso
güvenli bekçisi oldu iktidarımın.
ne vakte dek sürecek tartışması adımın:
neron zalim, neron deli, bunlar hep fasa fiso.
ho ho ho ho
ho ho ho ho!
azgın bir boğa gibiydim sevişirken,
oktaviya ateşliydi, ama yetmiyoru bana;
yetmiyordu bana ne sabina, ne de messalina.
birkaç oğlanla birlikte yatıyordum birden
ve şehvet dersleri veriyordum talihe.
esinlenip yosmaların memelerinden
döküp şarap içiyordum en mahrem yerlerinden,
bu yüzden de sapık diye geçtim tarihe.
he he he he
he he he he!
senat’ta da, sokakta da, yatakta da
arkamda bir gölge gezdi sürekli
(belki kahpece korkak, belki yürekli)
ölümü hayal eden ilk fırsatta.
cinayet hırsları kabarıp kalkınca şaha
ne şan kalır ortada, ne ar, ne namus.
söyleyin ey piso, petronius, lucanus,
niye uyanmadınız beklenilen sabaha?
ha ha ha ha
ha ha ha ha!
roma’yı kim yakmışmış ne önemi var?
önemli olan seyretmek o görüntüyü,
ihtişamı yakalamak, duyabilmek büyüyü.
şişir alevlerin yelkenlerini ey rüzgâr!
ben saltanatta tektim, sanatta da bir dahi,
intihar edişime de belki delilik der
hakkımda fetva veren o akıllı deliler.
ey dünya beni unutabilir misin sahi?
hi hi hi hi
hi hi hi hi!
Kayıt Tarihi : 10.5.2011 14:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!