Gecelerin hapsindeyim
Rüyalarımı işgal ettiğin günden beri
Sen çin seddi örerken aramıza
Önce toprağıma,suya ve havaya
Düşen bir cemre gibi hayatıma
Kalbimin halaskarı olmanı bekledim
Soğuk sessiz ve sensiz bir haziran akşamından
Kararmış yüreğimden kelime çıkarmak sana dair
Bu kadar mı sessizdir harfler bu kadar mı sensiz
Dökülüverir sanırdım cümleler
Parmaklarım tuşlara kendiliğinden gider
Olmuyor nafile
Gün olurda bir gün ararsan beni
Gözünün daldığı derinlerdeyim
Sana yabancı gülüşte değil
Boğazına takılan düğümlerdeyim
Senden çok uzakta arama beni
Elini koyup ak saçlarına
Uzaklara dalıp dalıp gitme ne olur
Gözlerin hüzünlü bakmasın öyle
Ciğerimi parçalayıp yakma ne olur
Her geçen an yüzüne attı bir çizgi
Soğuk bir İstanbul sabahı
İliklerime dek üşüttü beni
Beyaz bir örtüye bürünmüş Sultanahmet
Hava tamda sıcak sahlep havası
Muhteşemsin İstanbul!
Eşin yok dünyada
İstanbul ah! İstanbul.
Aynı kaderi mi paylaşıyoruz seninle?
Nerede martı seslerin, nerede yeşil denizin?
Her bahar olduğu gibi neden yeşermez boğaz?
Manolyalar, erguvanlar
Nereye gizlendiler?
kolumdan çıkarıp attım saati
takvim yapraklarını koparmıyorum
aylardan hangi ay,günlerden neydi?
takıntım yok zamana aldırmıyorum
öyle mutluyum, öyle huzurlu
keyfime kahya aramıyorum
Gecenin karanlığı sarınca kainatı,
Sen ışıklarını gönderirsin
Beyaz geceler başlar
Ben bir -yusufcuk -olur uçarım
Kör kuyulardan
Yüreğim kırar zincirleri
Seni severek yaşadım
Seni severek yaşayacağım
Seni sevdiğim kadar yazdım
Seni sevdiğim sürece yazacağım
Mısralarım,hecelerim
Dizelerimsin sen
Yaşayamadığımsın sen
Ellerini tutamadığım…
Günleri beraber geçirip
Mevsimleri sayamadığım…
Beraber ağlayıp beraber gülemediğim
Beraber yaşlanamadığım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!