Nergisler Hep Yaşar Tıpkı Güller Gibi Değil Mi? (Hikaye)
Düşünüyorumda, papatyaları bir çocukken koparırdım ben..
Büyüdüğümde anlamıştım, papatyaların yapraklarını
seviyor, sevmiyor diye sesli söylemek için kopartmam gerekmediğini.
Papatya, o haliyle çok daha güzeldi.
Gelinciklere çocukken dokunurdum ben.
Büyüdüğümde elime hiç almak istemedim. Biliyordum çünkü, pul pul yaşamdan döküleceğini..
Bir tek nergisleri kıskanırdım ben. Bir tek nergisleri..
Adımı Nergis koydular sonraları.
Sonunda anlayacaktım ama henüz bilmiyordum.
Nergisleri kıskandığım için, yazgımın adı olduğunu henüz bilmiyordum..
Lodos rüzgarı okşarken yapraklarımı, poyraz rüzgarı incitiyordu, acıtıyordu dallarımı. Kurutuyordu köklerimi...
O kokusunu aldığın tanımlayamadığın çok kokulu çiçeğin adı da kokusu da Nergistendi.
Bir süsmüşüm meğer ben hayata. Ölüme yakın anladım bunu.
Keşke, her mevsim açmasaydım da, ölmeseydim..
Erkenden öldürmeseydin beni keşke..
Köklerime inen suyun sanırırm cesareti buydu.
Zehirli bir karışım yavaş yavaş köklerime iniyordu,
günden güne soluyordum sanki.
Her sabah uyandığımda yaprağımda bir damla bulurdum, nerden geldiğini hiç anlayamazdım.. Hergün ölmenin ne demek olduğu artık öğrenmiştim...
Keşke, keşkeler hiç doğmasaydı da belki lere gebe kalmasaydı yarınlar.
Oysa iyi ki ler varolmuştu durak durak bekleyerek ve hep susarak sadece sevdiklerine özlemler büyütülürdü.
Poyraz rüzgarı depremin habercisiymiş de, sonraları anladım bunu.
Yaşadığım an lar dan çıkarılıp
yaşama sırtımı çevirdiklerinde yaşayamayacağımı öğrendim.
Depremin etkisiyle oluşan artçıların içinden yazıyorum şimdi bunları.
Adım attığımda biliyorum ki köklerimin kopacağını.
Değişir miydi ki yazgı?
Adım atmayıp kalsam toprağımda deprem beni de es geçer miydi..?
Yaşamda olağan dışı bir depremdi bu.
Biliyordum depremin mutlaka bir gün her şeyle birlikde benide içine alarak yok edeceğini.
Ansızın öğrenecektim bunu. Henüz bilmiyordum depremin olacağını..
Önce köklerin sızlar, yaprakların titrer, tohumlarında bir acı başlar.
Başın eğilir toprağa, yüzün cama dönük güneşi beklersin...
Belki son defa da olsa görebilirim gözlerini diyerek
umut umut ağlarsın özünden.
Gözyaşların, kendi içinden kendi köklerine düşer.
Şimdi diğer nergisler bekliyor olmalı beni.
Sakın ola ki kıskanmayın nergisleri, benim gibi...
Sevin ama daha az, daha az sevdirin gülleri.
Severken yakmayın güllerin canlarını.
Güllerin yazgısı da benimki gibiydi.
Oysa bilmiyordum çocukken bunu..
Çünkü çocukken yazdığım masallarımda bir gül hep yaşar ve gülümserdi.
Gülümserken severdi, sevdirirdi kendini.
Seveni onu hep yaşatırdı.
Çocuk aklı demezdim çünkü çocukken daha çok kıymet verilirdi, samimi, içten sevmelere ve çocuk halim daha çok biliyormuş sanki her şeyi.
Bir gül gibi gülümser, sever, sevildiğini hissettiğinde gözleri ile konuşurdu...
Açtırırlar, gül_dürürler sonra da öldürürlermiş gülleri.
Öyle yazıyordu son okuduğum kitabın son sayfasında.
O sayfada kurumuş bir gül gördüğümde anladım gerçeği ve Nergislerin yazgısı da buydu.
Öğrenmiştim artık...
Çocuk halime söylemesin kimse bunu, çok üzülür çünkü.
Nergisler hep yaşar, tıpkı güller gibi değil mi? Tıpkı güller gibi....
Kayıt Tarihi : 25.8.2011 00:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Vildan Uyar](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/08/25/nergisler-hep-yasar-tipki-guller-gibi-degil-mi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!