Geceleri bir odada yapayalnız kaldınız mı hiç?
Kurdunuz mu siyah beyaz hayaller?
Ya da korku sardı mı yüreğinizi?
Ürperdiğiniz oldu mu uykunuzda?
Küçücük yavrunuz geldi mi aklınıza?
Durmadan nefes alıp veren hali,
Göğüs kafesinin ardı ardına inip kalkması geçti mi gözünüzün önünden?
Sağ ayağını bir ok gibi uzatıp,
Sol ayağını karnına doğru çekerek yatışını resimlediniz mi hayalinizde?
Bir başınıza, otel odasında yalnızlığın derin anlamına duçar oldunuz mu?
Yoksa başınızı yastığa koyar koymaz;
Sevdiklerinizin yokluğunu hissetmeden uyuya mı kaldınız?
Niçin dünyadasınız o halde?
Öylesine bulu mu verdiniz kendinizi bu âlemde?
Hayal kurmayacaksanız, rüya görmeyecekseniz ne işiniz vardı?
Ne farkınız var bir cesetten?
Yiyorsunuz, içiyorsunuz, yürüyorsunuz, uyuyorsunuz, uyanıyorsunuz…
Kızıyorsunuz bazen…
Akıl satıyorsunuz, salvolar atıyorsunuz.
Nefsinize uyan ne varsa hepsini yapıyorsunuz.
Her sabah evden çıkıp geliyorsunuz ya gerisin geri…
Garantiniz var.
Yarın yine aynısı olacak, öbür gün de, sonrasında da…
Öyle mi?
Senediniz var bu dünyada ebediyen kalmaya…
Sözleşmeniz var…
“Bu makine ebediyen tıktır tıkır çalışacak nasılsa…”
Sıradan bir şeysiniz işte…
Öylesiniz?
Gamlanmadan, duygulanmadan, düşünmeden, ağlamadan,
Gülümsemeden, sevmeden, ürpermeden, korkmadan, utanmadan,
Hâsılı insanlığın gereğini yapmadan yaşamak…
Bu yaşamak mıdır sizce?
Her duyduğunuza inanıvermek, yargılamak, mahkûm etmek…
Durmadan suç üretmek, suçlu aramak…
Herkese dokunmak, kendinize dokundurmamak, dokunmamak, alınmamak, aldırmamak…
Her güzelliği kendinizden, kötülüğü başkalarından bilmek…
Başınız dik, mağrur, yaratıcı…
Omuzlarda palto, kollar hafif kavisli, yürü babam yürü…
Öylesiniz, öyleden de ötesiniz.
Öyleyiz, öyleden de öteyiz.
Nereye kadar?
Evet, nereye kadar?
Kayıt Tarihi : 10.8.2011 11:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Somali, Somali'deki ve tüm dünyadaki çocuklar geldi aklıma...
Somali,uygar evrenimizin bir gerçeği;yüzkarası görüntülerle tarihte bulaşacak bir leke.
Şiire gelince...
İçselleştirmeler,çözümlemeler insan tek'inin dilinden genele yönelik sorguları da yedeğine alarak yaslandırılmış dizelere.
Yaşamın sür/git oluşu içine sinen gerçeklerle dolu dolu.
Özellikle finale getirilen ve bizi tanımlayan ad tümceleri sıradan değildi.
Şair'in saptadıkları ile gerçekler arasındaki koşutluk rasyoneldi.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
Nereye kadar?
Evet, nereye kadar?
Soruyorsunuz haklı olarak, ama cevabı korkarımki mezara kadar.
Tam puanımla tebrik eder saygılarımla.
Gülümsemeden, sevmeden, ürpermeden, korkmadan, utanmadan,
Hâsılı insanlığın gereğini yapmadan yaşamak…
Bu yaşamak mıdır sizce?
Her duyduğunuza inanıvermek, yargılamak, mahkûm etmek…
Durmadan suç üretmek, suçlu aramak…
Herkese dokunmak, kendinize dokundurmamak, dokunmamak, alınmamak, aldırmamak…
Her güzelliği kendinizden, kötülüğü başkalarından bilmek…
Başınız dik, mağrur, yaratıcı
Merhaba Sevgili Hocam.Bir insan başasını suçlamadan öncelikle kendinden şühpe etmeli.Karşıdaki suçladım lakin bu hata bende de olabilir diye düşünürüm ve tek başıma kaldığımda bir kaç gün boyu düşünürüm o insan beni rencide de etmiş olsa defalarca düşünürüm düşünürüm sonuda hata nereden kaynaklanıyor diye sorunun cevabını bulurum eğer ben karşımdaki insanı kırmışsam hiç fazla beklemeden özrümü dilerim eğer karşımdaki insandan bu fedakarlıgı beklerim yok özür dilemese o şahısla araya mesafe koyarım demek ki bu insanın karakteri budur bundan fazlasını bekliyemem.Kutlarım efendim harika ve anlam dolu .Paylaşımınız için teşekürler.Saygılarımla.Tam+10 Puan
Hayırlı çalışmalar
TÜM YORUMLAR (4)