Nereye gidiyoruz yine ya?

aramızda kalsın ama
bu çocuktan şikayetçiyim ya
sağı solu belli olmuyor hiç
bir bakmışsın gülünmeyeceklere kahkaha atıyor
gülüyoruz birlikte
bir bakmışsın sebebsiz ağlıyor
benide ağlatıyor nedensiz yere
çocuk oluyor küsüyor beşiğine
bir bakmışsın kocaman adam olmuşta akıl veriyor
alıp götürüyor bazen benide
kendisinin bile bilmediği yerlere
kaybolacağız bir gün ikimizde
tesadüf, bir şey oluyor yada biri geliyor
oh diyorum,hayata dönüyoruz yeniden
başı her sıkıştığında, yumurta dayandığında ağıza yardım dileniyor
mutluyken uğramıyor bile yanıma
bende inat her yanlız kaldığımızda fısıldıyorum
boş bırakmaya gelmiyor hiç,aklına birşey sokuyorum kendini unutuyor leyla
onu ben şair yaptım da beni ilham sanıyor şapşal :)
bazen bana düşman kesiliyor
düzenli olarak iş açıyor başımıza,haftada bir
içeri sokacak birgün bizi bu deli vallahi
akıllı ol diyorum ekmeğini kovala
git, gez,toz, hayatını yaşa,
boy post yerinde çirkinde değilsin
sevdiğini al kollarına
dinleyen kim?
baklava dilimi gibidir hayat diyorum bölünmüş ve sayılı
o tutturmuş acı biber yemeyi
herkesin yaptığını yapmayı sevmiyormuş beyefendi
aptal hissediyormuş kendini,farkı olcakmış illaki
söğüt altında oturmayı en lüks restoranta değişmiyor
ohh... ohh.. ohh...
çatal bıcak tutmasını bilmiyor kalkmış birde
''önemli olan çatalı nasıl tutmak değil nereye götüreceğini bilmektir ''
diyor bak bak ukalaya
susturamazsın kolay kolay,her şeye bir kulp bulur altta kalmaz asla
kızdırsada bazen bende hak veriyorum garibime
bunuda kaybedeceğiz
tıpkı diğerleri gibi...
ölmek sadece ruhen diyor
zamana,doğaya yenildiğin andır
can çıkar bendenden
bir bakmışsın ki toprak olmuşsun
güneş kavurmuş kumunu
yağmurlar yağmış üstüne
filizlenmişsin gökyüzüne
dikenlerini açmışsın hayata karşı
rüzgarla savrulan güzelin eteği gibi
bir bakmışsın kızıl bir gül olmuşsun yabani
sürüden ayrılan körpe bir kuzu ağzında çiğnemiş seni
kurtlar sarmış etrafını sevmesinide bilmez onlar,ne tatlı sevimli demez
acımaz asla,doğanın göz yaşı olmaz ki....