Bir mekan ki mavi gök, bir zaman ki karakış
Ölümlü fanilikten ölümsüz sona akış
Bir hikaye edilir, tek direnen akılmış
Vicdan kör uykusunda, gönül hapse tıkılmış
Merhamet, sevgi, vefa; tüm kaleler yıkılmış
Aynı dertten muzdarip zulmeden ile mazlum
Bir yanımız çengide bir yanımızda zulüm
Bir çocuk ki öz anne merhametinden mahrum
Bir anne ki kalbi yok, dilucunda uçurum
Nereye gidiyoruz? Yeter, boğuluyorum!
İnsanlar çoğalırken insanlıktan çakılmış
Birileri kardeşi kardeşe düşman kılmış
Bilsem bunca kötülük arza nerden dağılmış
Bu ne menem kokudur bu ne kasvetli yağış
Yere meydan okuyor bulutlardaki ağış
Akilin derdi zahir, cahilin aklı ermez
Dudağın ikrarını kalbi kör olan görmez
Bu cendere önüne ölümsüzlüğü sermez
Ölünde gözü olan dirine çiçek dermez
Toprak aldıklarını geri vermedi, vermez
Bu fani curcunada son bir ağıt yakılmış
Bir yusufçuk serçenin kanadına takılmış
Bir müddet mavi göğün koynunda sayıklayış
Sonra yanan hayaller ile üç beş çırpınış
Göğün zirvelerinden kara yere çakılmış
Kayıt Tarihi : 18.2.2024 09:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rabbim bizleri her türlü sapkınlıktan koruyup, sadece Hak ve hakikat ölçülerine muhtevi olan Furkan-ı Hakime tabi kılsın amin!
TÜM YORUMLAR (1)